Uğur Ulusoy köşe yazısı
Halk Açken, vekillerin yolluk harcamaları uçuyor: Şimdi okuyacaklarınız bir zıtlığın hikayesi…
Yıllardır tasarruf söylemiyle yönlendirilen halk, kıt kanaat geçinme çabasındayken, bir tarafta vekillerin harcamaları inanılmaz rakamlara yükseliyor.
Yoksulluk sınırının altında kalan, peynir-ekmek bulamayan vatandaşın cebinden çıkan vergiler, milletin "temsilcileri" tarafından tam anlamıyla havaya savruluyor.
Evet, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin ( TBMM) 2024 yılı yolluk harcamaları için ayrılan 75 milyon TL, 2025 yılında tam yüzde 153 oranında artarak 190 milyon TL'ye yükseliyor. Bu paraların nerelere harcandığı, halk için hangi "iyiliğe" dönüştüğü ise tam bir muamma.
YÜZDE 222 ARTIŞ: NE İÇİN, KİMİN İÇİN?
TBMM'nin 2004 yılında 71 milyon TL olan temsil tanıtma gideri, 2025'te 231 milyon TL’ye çıkıyor; tam yüzde 222’lik bir artış! Bu rakamlar dudak uçuklatıyor.
Peki, halk için bu paranın karşılığı ne?
Karnı aç, umudu kırık milyonlarca insan mı?
Bugün milyonlarca insan açlık sınırının altında yaşarken, TBMM’nin seyahatler, yeme-içme, konaklama gibi masrafları için milyonlarca lira bütçeden harcama yapılacak.
Kamuda tasarruf genelgesi uygulanırken, Meclis ve Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı bu tedbirlerin dışında tutuluyor.
Oysa halka gelince tasarruf zorunluluk, vekillere gelince "temsil" adı altında bol keseden harcama yapmak serbest.
Gerçekten adalet mi bu?
TASARRUF DIŞINDA BİR MECLİS
Hükümet, halkı tasarrufa zorlayıp kıt kanaat yaşamaya mecbur bırakırken, aynı anda TBMM’nin harcamaları neredeyse sınır tanımıyor.
Temsil, tanıtım, yolluk, temizlik, ekipman, araç kiralama gibi kalemlerde ödenekler uçuk seviyelere ulaşıyor.
2024 yılı için 321 milyon TL’ye yükselen hizmet alımı giderleri, 2025’te yüzde 76 daha artacak.
Soruyorum: Vatandaşa verilen mesaj ne?
"Siz aç kalın, biz harcayalım mı?"
ENFLASYON YÜKSELİYOR, VEKİL HARCIYOR
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı yıllık enflasyon yüzde 49,38.
Yani halkın alım gücü her geçen gün daha da azalırken, Meclis’in harcamaları katlanarak artıyor. Vatandaşın temel ihtiyaçlarını karşılamakta bile zorlandığı, ekmek kuyruğuna girdiği bir ortamda, bu harcamaların yükseltilmesi halkın gözünde büyük bir haksızlık değil mi?
Evet, asgari ücretle geçinmeye çalışan, yüksek enflasyonla baş etmeye çalışan milyonlar var.
Ama Meclis, tasarrufun dışında.
Halk için tasarruf, Meclis için "temsil ve tanıtım" adı altında bir keyfilik mi var?
NEREYE KADAR BU ŞATAFAT?
İktidar, her fırsatta halkı tasarrufa çağırıyor.
"Daha az tüketin," "Tasarruf edin" diyor.
Peki, kendi temsilcilerine neden aynı çağrıyı yapmıyor?
Kendi harçlıklarını artırıyorlar; ama halktan peynir-ekmek almaması bekleniyor.
Bu nasıl bir vicdan?
Halk açken, milyonlar yoksulluk sınırında bir hayat sürerken, TBMM ve temsilcileri için ayrılan bu dudak uçuklatıcı ödenekler ne anlama geliyor?
Gösteriş mi, temsilden ne anladığımıza dair bir yanılgı mı?
Halk bu soruları sormakta haklı.
Bu adaletsizlik yumağında bir çelişki daha var: Meclis, halkı temsil etmek için değil de adeta ondan uzak bir "seçkinler kulübü" gibi hareket ediyor.
Halk için değil, kendisi için var gibi.
Bu düzen nereye kadar?
Şimdilik söyleyeceklerim bu kadar.
Sağlıklı ve huzurlu günler dileği ile…