Tuğrul Gök köşe yazısı

Bugün Kocaeli gazetesi ile yeniden sizlerle buluşma imkânı bulmanın sevinci içerisindeyim. Gerçi yazılara dönme fikri belki bir yıl önce Ahmet AKÇAALAN Bey tarafından da yapılmıştı ama zamansızlık müsaade etmemişti. Çetin GÜROL Bey’in teşviki ile umarım düzenli olarak yazacağım ve dilerim sizlere okunası bir köşe sunacağım.

İşin doğrusu öyle bir gündem içinde yazmaya başladım ki moralim pek de yerinde değil. Peş peşe katliam gibi cinayet haberleri ile sarılmış durumdayız. Karamürsel gibi naif bir ilçemizde bile böylesi elim bir hadise ile artık karşılaşabiliyoruz.

Şüphesiz devletimiz güçlüdür, suçlular kolluk güçlerince yakalanır, adli makamlar cezalarını verir. Lakin yarın kapımızda çoluk çocuğumuzun böyle bir olayda görebileceğimiz gerçeğini düşününce vahamet ortaya çıkıyor.

İstanbul’da başka bir cinayet sonrasında “Discord” isimli bir sosyal uygulamaya engelleme geldi. Zira uygulama sapıklık için bir kuluçka merkezine dönmüş. Geçmişte benim de şahsi ilgi alanlarımda kanalları takip ettiğim bir mecra idi. Aklıma hiç gelmeyecek bir işe alet olduğunu ise bende kapanma basına düşünce öğrendim.  Baktığınızda kurucuları dahi uygulamanın bu yönlü bir hale gelebileceğini beklememiştir ama oldu.

Peki çözüm kapatma mı?

İvedi olan bu görünüyorsa da kalıcı çözüm değil. Yarın masumca köşede duran hatta hepimizin kullandığı diğer uygulamalarında bir sapıklığa araç haline gelmesi mümkün. Öyle ise kapata kapata çözüm bulamayız.

Bilinçli kullanıcı olmak zorundayız!

Öncelikle biz hangi platformların bilgi almak, insanlara erişmek için kullanmamız gerektiğini belirlemeliyiz. Hatta kesin olarak söyleyeyim ki çocuklarımıza kullandırtmayacağımız uygulamalardan bizde uzak durmalıyız. Biz doğru örnek olmazsak evlatlarımızı koruyamayız.

Sadece sosyal medya değil, dijital yayın platformları, çizgi film kanalları bile kendi değer yargılarına göre olan içerikleri paylaşıp duruyor. Bilinç altımız ince ince iğfal ediliyor. Sakın benim platformlarımda aile koruması etkin, bağlantı sağlayan şirket bana güvenli internet vaat ediyor demeyin. Kötü içerik için biz ergen iken üç tane “X” lazımdı artık bir tanesi yeterli… En güvenli ağlarda her şey salına salına geziyor. Hatta televizyon gündüz kuşağı yayın akışları bile; neyse uzatmaya gerek yok.

Hasılı önce biz doğru medya kullanımını öğrenmeden ve başta çocuklarımıza ve çevremize öğretmeden sosyal çözülmeyi önlememiz imkânsız.

Uzun zaman sonra yeniden yazmak büyük bir keyif, okuduğunuz için teşekkür ederim.

Ziya GÖKALP diyor ki; "Düşünmek ve söylemek kolay, fakat yaşamak, hele başarı ile sonuçlandırmak çok zordur."