Ahmet Gökmen'in Köşe Yazısı

Türkiye Salı günü Avusturya maçını oynadıktan sonra Merih Demiralp’in yapmış olduğu bozkurt işaretinden sonra dünyanın gündemine oturdu.

Özellikle ırkçılığı ile bilinen Almanya’nın devlet düzeyinde açıklama yaparak Türkiye’yi baskı altına almak istemesi aslında hem milli takımın hem de Türk devletinin gücüne karşı yaşadıkları korkuyu gösteriyor.

Ama en çok rahatsız edici durum ise Türkiye’den yurt dışına kaçmış haklarında kesinleşmiş mahkeme kararları olan Alman devletinden daha faşist davranan Türk kimliği taşıyan zevatlar bu konuya tepki gösterdi.

Türkiye’de yaşayan ama bozkurt işaretinin bir siyasi simge olduğuna inanan ve bu inancının aslında gereksiz olmadığını ispatlamaya çalışan muhalif kesimden geldi.

Ve aslında tüm bu karşı çıkışların karşılığı olarak aslında Türkiye de bozkurt kenetlenmesi etrafında birliktelik oluşturdu.

Peki Merih Demiralp aslında neye sebep oldu onu bakacak olursak.

Bu ülkede bozkurt işaretinin Aslında MHP’nin bir simgesi değil Türklüğün bir simgesi olduğunu öğretmiş oldu.

Beklenen oldu Merih ceza aldı, bu konunun böyle sonuçlanması MHP’li ve ülkücü camia siyaseten bölünmüş parçalanmış yapısını bu konuyla beraber azda olsa toparlama çalışacaktır.

İlber Ortaylı ; Türk tarihinde Bozkurt bir semboldür diyor, o nedenle kurt bizim tarihimizde destanları olan bir hikayenin ürünüdür diyor.

HERKES HERŞEYİN FARKINDA AMA BÖLYE OLMASI İŞLERİNE GELİYOR

Her şey buraya kadar normal gibi dursa da ben bu konuya farklı bir açıdan bakıyorum.

Evet, Salı günü yaşanan bu durumdan dolayı, çok fazla Reflex gösterenler olsa da kötü niyet taşıyanları bir kenara bırakarak yapılanın doğru olmadığını düşünüyorum.

Türk milli takımı haricinde birçok milli takımda faklı ülkelerin oyuncuları bir arada bulunduğu ülke için mücadele ediyor.

Aslında ait olduğu ülke ve ırk farklı olmasına rağmen başka ülke milli takımında mücadele ediyor.

Şimdi çıkıp ait olduğu yerin simgesel hareketini yapmış olsa ve UEFA bu durumu görmezden gelse bundan sonra tüm maçlarda herkes ait olduğu yerin işaretini yapmaya başlar.

Bırakın kendi içlerinde olay haline gelmesini ülkeler arası kriz seviyesine taşınır mesele, o nedenle bu tür tavırların yapılması doğru olmadığı gibi müsaade edilmemesi açısından önem arz ediyor.

Bozkurt işareti meselesine bakış açımda farklı, sebebi MHP’ye karşı olmam ya da hazzetmiyor olmam gibi bir durum değil.

Bu ülkede Bozkurt işareti her ne kadar Türklük simgesi olarak belirtilse de MHP ve ülkü ocaklarının kullanmaya başlamasıyla siyasi simge haline gelmiştir.

Bir birimizi kandırmanın, kulağımızın üzerine yatarak aslında öyle değil böyle demenin kimseye faydası yok.

Sosyal medyada ve birçok platformda bu konu vuku bulduğunda, sahiplenme duygusuyla MHP il başkanları ilçe başkanları ülkü ocakları başkanları sesini yükseltti.

Hatta Eski bir ilçe başkanı çıkıp rahatsız etmeye devam edeceğiz diye paylaşım yapıyor.

O zaman bu ülkede Bozkurt işareti yapmayan seçime giren AKP dahil 25 tane parti var size göre 20 parti vatan haini Türk düşmanı öyle mi?

Bırakın arkadaşlar yalandan deli numaralarını, Herkes her şeyin farkında bugün bozkurt işareti yaptığınızda ilk akla gelen, Sen MHP’li misin? Sorusudur bir Türk başka bir Türk’e bozkurt işareti yapıldığında sen demi Türk’sün diye soru sormaz.

Sonuç olarak; MHP açısından reklam reklamdır iyi oldu meselesi işliyor.

Ülke açısından; Ayrışmanın ve sembolleşmenin ayyuka çıktığı bir mevzu olarak işliyor.

Milli takım açısından; Yarın akşam nasıl olacağını göreceğiz ya oyuncuları tetikleyen bir süreç işleyecek ya da tüm dünya yeni bir dersi almış olacak.