Çetin Gürol'un Köşe Yazısı
Sağlık ve sağlıkçılar konusunda çok hassasım.
Ailemde sağlıkçı olarak hizmet verenlerin yanı sıra şimdi iki kızımda Sağlık Meslek Lisesinde okumaktalar.
Haberlerimde ve televizyon programlarındaki yorumlarımda sağlıkçılara pozitif ayrımcılık yapmaya gayret ederim.
Çünkü kolay bir görev yapmıyorlar.
Bu nedenle hastanelerde tedavilerimde genellikle torpilsiz halletmeye çalışırım.
Gazeteci kimliğimi ön plana çıkarmadan ortamı gözlemlemeye gayret ederim.
Önceki gün(4 Haziran Salı) televizyon yayınım sonrasında hemen karşı caddede bulunan ki, ilk açıldığında haberini yaptığım Başiskele Semt Polikinliğine gittim.
Şeker hastası olduğum için rutin tahlil yaptırmak adına Dahiliye Polikinliğine vardım. Biraz bekledikten sonra hasta içeriden çıktı.
Sırada kimse olmadığı için bende Dahiliye Doktoru Mahmut Mikdat Sevim’e durumumu anlatıp tahlil yaptırmak istediğimi söylemek için hamle yaptım.
Doktor beye ulaşamadan sekreteri önüme siper oldu.
“Randevusuz hasta bakmıyoruz” dedi. Bende şu anda hiç hasta olmadığını, koridorda in cin top oynadığını söylememe fırsat vermeden, “Randevu alın” diyerek devletin o sıcak yüzünü bana göstermedi.
Tabi doktor beyin ne yüzünü ne de sesini duyamadık.
Sonrasında gözümdeki problem nedeniyle Göz Polikinliğine gittim. Oraya da randevusuz gittim. Yaklaşık 1 ay önce doktor hanım iyileşmezse gel demişti.
O doktor yoktu ama sağ olsun Mehmet Aslan vardı.
Sırada kimse olmadığı için daha kontrol için geldim uygun musunuz demeden doktor bey içeri buyur etti.
Direkt sorunumu sorup muayene etti.
Yetmedi ameliyathane ortamında parçanın alınması gerekli diyip, Kocaeli Devlet Hastanesindeki göz doktorunu aradı ve elime kağıt vererek yönlendirdi.
Malum şeker hastası olduğum için Dahiliye Doktoru Mikdat Sevim bakmayınca tam hastaneden çıkarken personel Uzman Aile Hekimine de tahlillerimi yaptırabileceğimi söyledi.
Numaratörden numaramı aldım. Kısa bir bekleyiş sonrasında
Uzm. Dr. Enes Özden’in odasına girdim. Güler yüzlü genç bir hekim karşıladı beni. Buyur etti bende şeker hastası olduğumu ve rutin kontrollerim için tahlil yaptırmak istediğimi söyledim.
Sağ olsun tahlillerimi yazdı.
Ertesi gün gelin sonuçlara bakalım diyerek yolcu etti.
Dediğim gibi doktor var bilgisayarın ekranından kafasını bile kaldırmadan sadece saçlarını ancak görebilirsiniz. Doktor var sizi muayene koltuğuna oturtup muayenenizi yapar, üstüne arkadaşını arayıp ameliyathane ortamında operasyon yapılmasını ister, doktor var istediğiniz tahlillerin eksik olduğunu söyleyip daha detaylı inceleme yapılması için extra kan tahlilleri yazar.
İşte benim 1,5 saat içersinde Kocaeli Devlet Hastanesine bağlı Başiskele Semt Polikinliğinde yaşadıklarım.
E-Nabız’dan veya Alo 182’den numara niye almadın diyebilirsiniz.
Defalarca kontrol ettim 2 hafta randevu gözükmüyor.
Doktorun randevusuz hasta bakmama hakkı varda diyebilirsiniz.
Kimse kusura bakmasın Başiskele gibi Kocaeli’nin en hızlı gelişen ilçesine semt polikinliği yakışmıyor.
Sorumlu aradım, dediler Kocaeli Devlet Hastanesi Başhekimliğine gitmen lazım.
Birileri tebdil-i kıyafet ile bu aksaklıkları yerinde görmeli.
Çünkü ben yaşım itibari ile başka hastanelere de gidebiliyorum.
Ancak ya ileri yaştaki büyüklerimiz.
Göz, Dahiliye ve Diyetisyen polikinlikleri Başiskele Semt Polikinliğinde ikinci katta ve o kadar dik bir merdivenden çıkılıyor ki, gerçekten yaşlı teyzeleri görünce ne kadar zorlandıklarını bizzat gördüm.
Birde benim gibi doktora rica edeyimde hasta yokken birde baksın dediğinde o tıbbi sekreter ile sessiz bir şekilde bilgisayara kafasını gömmüş bir doktor gibi doktora rastlayıp ellerine emanet verilmiş devletin sıcak yüzü olan kapıyı yüzünüze kapatıyorsa vay halinize.
Acaba Kocaeli Üniversitesi Hastanesindeki gibi, Şehir Hastanesi gibi, Kocaeli Devlet veya Darıca Farabi Hastanesi’ndeki gibi su içmeye, tuvalete bile gitmeye vakti olmayan doktor ve tıbbi sekreterlerin hakkına girmiyorlar mı?
Önemli olan vicdanlı olmak. Her makama gelebilirsiniz. En önemli makam gönüllerde olan makamdır.
Orada muayene olamayınca Kocaeli Üniversitesi Hastanesinin emektarı görev bilinci nedeniyle gönlümde çok ayrı yeri olan arkadaşımı aradım.
Hemen gelmemi söyledi, sağ olsun.
Bu da hastanelerdeki yoğunluğu arttırıyor.
Yine diyorum, randevulu hasta dışında bakmama hakkı var mı tekrar söylüyorum var tabiki de.
Ancak önüme Çin Seddi gibi siper olan tıbbi sekreter veya doktorun bir yakını olsaydı, yahut tanıdıkları hatırlı bir kişi olsaydı aynı muameleyi yaparlar mıydı?
Yoksa ben o doktorun hocalarına rahat bir şekilde ulaşıp muayene de olabilirim.
Mevzu ben değil, biz.
Mevzu tekrar söylüyorum, vicdanlı olabilmek. Empati yapabilmek. Edilen yeminleri her daim hatırlayarak yaşayabilmek.
Başiskele Semt Polikinliğinin takipçisi olacağım. Bu eksik Hizmetler giderilmemesi durumunda duyarlılığını çok yakından bildiğim Kocaeli Valimiz Seddar Yavuz ve milletvekillerimize bu sorunun çözülmesi için girişimlerimi yapacağım.
Bu arada ben Başiskele de ikamet etmiyorum. İşyerim orada olduğu için bu polikliniği gittim.
Bunu kendim için değil, nüfusu 200 bine yaklaşan Başiskele halkı için yapıyorum.
Sağlıcakla kalırken, devletin sıcak yüzünü lütfen vatandaşa göstermeyi ihmal etmeyin.
Çünkü soğukta herkes üşür…