Emrullah Yolasığmaz köşe yazısı
Teknolojinin (bilgi ve iletişim araçlarının, sistemlerinin ve yöntemlerinin tümü) hızla ilerlediği bir dünyada, bazen en yeni yeniliklerin (yeni ve farklı uygulamalar, özellikler) bile sorgulanması gerekiyor. Bugünlerde, ünlü cep telefonu (mobil iletişim için kullanılan taşınabilir cihazlar) ve bilgisayar (veri işleme için kullanılan elektronik cihazlar) markalarının fiziksel tuşları (elle basılan düğmeler) yeniden gündeme getirmesi ve dokunmatik touchbar (dokunarak kontrol edilebilen bir arayüz) gibi özellikleri ortadan kaldırması, dikkate değer bir geri dönüş (önceki duruma dönme) olarak karşımıza çıkıyor. Ancak bu eğilim sadece kişisel teknolojilerle sınırlı değil; otomotiv (motorlu taşıt teknolojisi) endüstrisinde de benzer bir değişim rüzgarı esiyor.
Son yıllarda, araçlarda dokunmatik ekranların (parmakla dokunarak kontrol edilebilen görüntüleme arayüzleri) yaygınlaşması, kullanım kolaylığı ve modernlik algısını (yenilikçilik hissi) artırdı. Ancak bu yenilikler her zaman beklenen avantajları sağlamadı. Euro NCAP (Yeni Araç Değerlendirme Programı; araç güvenliğini değerlendiren bir kuruluş) gibi güvenlik kuruluşları, dokunmatik ekranların sürüş sırasında dikkat dağıtıcı olduğunu vurguluyor. Klasik fiziksel tuşlar, somut geri bildirimleri (tuşa basmanın hissedilen etkisi) sayesinde sürücülere daha fazla kontrol ve güvenlik sunarken, dokunmatik ekranlar karmaşık menüleri (bir dizi seçenek içeren yapı) ve ekran kaydırmalarıyla (ekranda içerik hareket ettirme) dikkatleri dağıtabiliyor. Euro NCAP, bu sebeple dokunmatik ekran üzerinden yapılan kontrolleri güvenlik testlerine dahil etmiyor.
Bu iki örnek, farklı endüstrilerdeki benzer bir eğilime işaret ediyor: Teknolojik ilerlemeler (yeni ve daha gelişmiş sistemlerin ortaya çıkması) her zaman en iyi çözüm olmayabilir. Cep telefonlarından dizüstü bilgisayarlara (taşınabilir bilgisayarlar), hatta araç içi sistemlere kadar, fiziksel tuşların geri dönüşü, ergonomi (kullanıcı rahatlığı) ve güvenliğe verilen önemi yeniden hatırlatıyor. Özellikle sürüş sırasında dokunmatik ekranların karmaşık yapısının bir zorluk yarattığını düşünürsek, klasik tuşların basitliği ve kullanım kolaylığı bir adım öne çıkıyor.
Kullanıcıların talepleri (pazarın ihtiyaçları) de bu geri dönüşün arkasındaki itici güçlerden biri. Cep telefonlarında fiziksel kamera tuşlarının (fotoğraf çekmek için kullanılan düğmeler) geri gelmesi veya araçlarda fiziksel kontrollerin sürücüye daha fazla güven vermesi, teknolojinin her zaman en yeniyle değil, en güvenilir olanla ilerlemesi gerektiğini gösteriyor.
Sonuç olarak, ister cep telefonu, ister otomobil olsun, teknolojinin insana hizmet ettiğini unutmamak gerek. Tuşların geri dönüşü, teknolojide her zaman ileriye doğru gitmenin en iyi yol olmadığını, bazen bir adım geri atmanın çok daha güvenli ve akıllıca olabileceğini kanıtlıyor.