MEHMET SÖNMEZOĞLU'NUN YAZISI


Yüce dinimiz İslam ilme, okumaya ve bilgiye büyük önem vermiştir. Geleneğimizde ilmin vasıtaları olan kalem ve kağıt, ilmin kayıt altına alınmasına ve yayılmasına hizmet ettiği için önemli sayılmıştır. Çünkü İslam dini bir ilim ve irfan dinindir.
Allah Teala Kur´an-ı Kerim´de şöyle buyuruyor: “Yaratan Rabbinin adıyla oku. O, insanı bir aşılanmış yumurtadan yarattı. Oku, insana bilmediklerini belleten, kalemle (yazmayı) öğreten Rabbin, en büyük kerem sahibidir.” (Alak Suresi, 1-5) Bu ayetler Kur´an-ı Kerim´in ilk nazil olan ayetlerindendir. Peygamberimiz Hira mağarasında iken nazil olmuşlardır. Peygamberimiz burada hem kendi varlığı hakkında hem de her çeşit değer ölçülerini yitirmiş olan ve sosyal yönden çok kötü durumda bulunan o günkü toplumun, bu durumdan nasıl kurtulacağı hakkında düşünürdü. İşte bir gün Peygamberimiz Hira mağarasında düşünceye daldığı sırada Cebrâil (a.s) gelerek kendisine bu ayetleri getirmiş ve Peygamber olarak görevlendirilmiş olduğu müjdelenmişti. . (Buhârî, “Bedü´l-Halk”, 1; Müslim, “İman”, 73)
Bu âyetler “Oku´´ emriyle başlıyor ve Allah´ın biz kullarına ilk emride bu oluyor.Âyet-i Kerime´de okuma emredilirken neyin okunacağı belirtilmemiştir. Kişinin kendisi, içinde yaşadığı dünya,yer,gök,toplum, hatta insanlık için yararlı olacak bütün ilimlerin okunup öğrenilmesi bu emrin kapsamı içindedir. Ayrıca okumaya başlarken, Allah´ın adını anarak O´ndan yardım dileyerek başlanılması emrediliyor. Besmele, her işimizin başında bir anahtar görevi görür. “Bismillâhi´r-Rahmani´r-Rahim” demeden, Allah´ın adını anmadan başlanılan her hangi bir işde başarıya erişilemeyeceği Peygamberimiz tarafından bildirilmiştir. (Feyzu´l-Kadir, 5/13.)
Okuyup öğrenmek gibi önemli bir işe başlarken Allah´ın adını anarak başlamamız özel olarak emrediliyor. Okur-yazar olmayan bir Peygambere inen ilk âyetlerde okumaktan ve kalemle yazmaktan söz ediliyor, “Rabbin insanoğluna kalemle yazmayı öğretmiştir.´´deniliyor, kalem o gün olduğu gibi bugün de insan hayatında en etkili öğretim aracıdır. İslam kadar okumaya,öğrenmeye ve ilme önem veren başka bir din yoktur.
Kur´an-ı Kerim´de sadece ilim kelimesi yüz beş defa zikredilir. Bu kökten gelen diğer kelimelerle birlikte bu sayı sekiz yüz elli dokuzu bulur. Ayrıca “akıl, zikir, fikir” gibi kelimeler Kur´an-ı Kerim´de çokça zikredilir. (Şamil İslam Ans. “İlim”)
İlk insan ve ilk peygamber olan Hz. Adem(as)´i melekler karşısında üstün ve saygın konuma yükselten de Allah-u Teala´nın ona verdiği ilimdir. Hz. Adem (a.s) Allah´ın kendisine öğrettiği isimleri meleklere bildirmiş melekler Hz. Adem´in bilgisi karşısında aciz kalmış ve Allah´ı tenzih etmişler. Konu ile ilgili Kur´an-ı Kerim´de şöyle buyrulur: “(Ey Muhammed) şu zamanı hatırla ki, Rabbin meleklere, “Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım´´ demişti. (Melekler): orda bozgunculuk yapacak ve kan dökecek birini mi yaratacaksınız? Oysa biz seni överek tesbih ediyor seni takdis ediyoruz” dediler. (Rabbin): ‘Ben sizin bilmediklerinizi bilirim´ dediَ. Ve Âdem´e isimlerin hepsini öğretti, sonra onları meleklere gösterip:
“Haydi davanızda sadıksanız bana şunları isimleriyle haber verin.” dedi. Dediler ki: “Yücesin sen (ya Rab!). Bizim, senin bize öğrettiğinden başka bir bilgimiz yoktur. Şüphesiz sen bilensin, hakîmsin”. (Allah): ‘Ey Adem, bunlara, onları isimleri ile haber ver´ buyurdu. Bu emir üzerine Adem, onlara, isimleri ile onları haber verince, (Allah): ‘Ben size, göklerin ve yerin gayblarını bilirim, sizin açıkladığınızı da içinizde sakladığınızı da bilirim´ dememiş miydim?” buyurdu. (Bakara, 2/30-33) Allah Tealâ bilenlerle bilmeyenlerin aynı kefeye konmasının doğru olmayacağını bildirmiş ve: “(Ey Muhammed) de ki; Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Doğrusu ancak akıl sahipleri bunları hakkıyle düşünür.´´ (Zümer, 39/9) buyurmuştur.