Ahmet AKÇAALAN' Köşe Yazısı
Günler öncesinde bir yazı yazdım.
‘Tek formül!’ başlıklı yazımda muhalefetin ortak aday Sayın Abdullah Gül dışında bir başarı formülü olmadığını ifade ettim.
Saadet Partisi Genel Merkez kaynaklı aldığım bilgilere göre Sayın Gül’ün ortak aday formülüne ikna olduğunu CHP’den resmi veya gayri resmi destek konusunda uzlaşı sağlandığını ancak Sayın Meral Akşener’in tutumundan dolayı adaylıktan vazgeçmek üzere olduğunu yazdım.
Sayın Abdullah Gül, düzenlediği basın açıklamasında ortak bir mutabakat söz konusu olmadığından dolayı adaylık durumunun olmadığını açıkladı.
Ve şahsıma göre muhalefet için bu tek formül bugün itibari ile çökmüş oldu.
Sayın Abdullah Gül’ün ismi konuşulduğu günden itibaren Ak Parti içerisinde yaşanan sessiz bekleyiş, MHP’den gelen sert tepkinin altında Sayın Gül’ün Ak Parti-MHP cephesinden oy alabilme etkisi yatıyor.
Bugün CHP, SP, İyi Parti’nin Ak Parti ile MHP içerisinde oy alamadığını hep birlikte 24 Haziran gecesi göreceğiz.
Sayın Gül’ün aday olmadığını açıklamadan önce CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu’nun söylediği gibi bir realite var; "Abdullah Gül etrafında yapılacak birleşme seçimlerin kazanılma şansını artırır" yorumunda bulundu.
CHP kısır döngüler içerisine girdi, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener ‘Ben’ dedi ve süreç bu noktaya geldi.
En anlayamadığım ise İyi Parti Genel Başkan Yardımcıları, Sayın Abdullah Gül’ün aday olma durumunu nasıl MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin kurgusu olarak gördü.
Bu kadar mı Sayın Devlet Bahçeli’ye kitlendiler.
Bu saatten sonra ‘Cumhur ittifakı’ bence çok rahat bir seçime gidiyor.
Nokta.
Birlikte göreceğiz.
Bir pencere daha var Sayın Abdullah Gül’ün açıklamaları.
Resmen tak etmiş ki bazı gelişmeler, bu noktaya gelmiş.
Hayat ne acayip dedim Sayın Gül’ü dinlerken,
Askeri vesayet baskısı göreceksiniz, sürekli önüne engeller gelecek o engelleri birlikte omuz omuza aştığınız kişinin iktidar olduğu dönemde huzurlu ve mutlu olamayacak, vicdanınız sizi rahatsız edecek.
Hiç akıl alıyor mu?
Bu durumu sadece Sayın Gül’ün ahde vefasızlığı olarak yorumlayamazsınız.
Sayın Gül’ün bu kadar rahatsız olduğu halde sorunlarını çözmeyen, dinlemeyenlerin ahde vefasızlıkları yok mu?
Ben bu fotoğrafta şunu gördüm.
Bugün eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’de düştü,
Peki ya yarın…
(Alıntı)
Ayakların yere sağlam bastığı sürece,
Herkes dostundur.
Lakin ufak bir sarsıntı savurur herkesi!
Bazen düşmelisin görmek için gerçek yüzleri.