Tefekkür Saati - Ayşe Battal
Bu günlere ilaç gibi gelecek bir Ayet-i Kerime; "Bugün dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve size din olarak İslam'ı seçip-beğendim" (Maide 3)
Maide Sûresi Kur'an'ın 5'nci, nuzül sırasına göre 112'nci sûresidir. Yani inen son 3 sûreden biridir. Rabb'imiz bu sûrenin 3'ncü ayetinde "İslam dinini tamamladığını" beyan ediyor.
Ne bir eksik, ne bir fazla!
Kıyamete kadar hiçbir değişikliğe ve düzeltilmeye ihtiyacı olmayan,
tüm çağ ve toplumlara hitap eden prensiplerle donanmış,
insan hayatının 24 saatine tekabül eden, boşluksuz bir inanç sistemine sahip olan İSLAM, 14 asır önce Rabb'imiz tarafından tamamlandı ve bildirildi.
Belli gün ve gecelerde anılması ya da icra edilmesi gereken bir din olmayan İslam, insan hayatının her mecrasını ve her saniyesini kapsayan bir bütünlük arz eder.
İslam;
giyiminden kuşamına,
oturmandan kalkmana,
gördüğünden duyduğuna,
israfından tutumuna,
ahlakından ibadetine;
yani kulun her düstur ve düşüncesine nüfuz eden bir inanç sistemidir.
Öyle kesin çizgileri vardır ki; kafana göre yaşayamayacağın gibi kafana göre ibadet de yapamazsın!
Her istediğinde vakitsizce farz ya da nafile namaz kılamazsın mesela...
Çünkü İslam'da yeri olmayan, dinde yeri varmış gibi allanıp pullanıp hayatlarımıza iliştirilen her icad BİD'AT'tır.
Bid'at; dinde olmayan, dine sonradan eklenmiş ve dindenmiş gibi ibadet kastıyla yapılan uygulamaların tümüdür.
Bu konuda İmam Malik şöyle söylemiş:
"Kimki İslam'da güzel gördüğü bir bid'at icad ederse, Hz. Muhammet (s.a.v)'in risalet görevine ihanet ettiğini (dinin tamamını tebliğ etmediğini) iddia etmiş olur. Çünkü Allahü Teâlâ şöyle buyurmuştur:
Peki ya; "Namazı ikame etmek, kılmak" Kur'an'da 100'ün üzerinde ayette geçiyorken ve bunu yapmıyorken, nasıl oluyor da Kur'an ve sünnette geçmeyen (Kadir Gecesi hariç) kandilleri kutlayabiliyor insanoğlu?
Dehşet bir ironi!