Ahmet AKÇAALAN'ın Köşe Yazısı
Okur kitlesinde ayrım yapılmaz ama şahsımı ve gazetemi milliyetçi ve muhafazakar yapının yoğun takip ettiği ve güvendiği bir gerçek. Özellikle onların vicdanlarının sesi olmaya çalışıyoruz. İstanbul seçimleri öncesin de son üç gündür çok sert şekilde terörist Öcalan’a ve bu kurguya resmen isyan ettim.
İlk defa milliyetçi ve muhafazakar yapıdan bu kadar sert eleştiri aldım.
Eleştirenler ise 24 Haziran sabahı ‘haklıymışsın’ diye arıyor.
Herkes işini yapsın.
Biz gazeteciliğimizi yapalım.
Öngörülerimizi, analizlerimizi ortaya koyalım.
Hemen taşlamaktan ise sonuca bakalım.
Şimdi de diyorum ki;
Bu İstanbul seçimleri yeni bir sürecin, dönemin başladığı tarihtir.
Ak Parti için bu saatten sonra toplamak çok zor, hatta bu kadro ile imkansız denilebilir.
Peki Ak Parti neden kaybetti? Ne yapması gerekiyor?
*20 yıl öncesi üsluptan vazgeçmeli. Tamam yaptın ama artık yenisini yapmalı. Yav bir sokak yapıyorsun, mahalle bekliyorlar. Mahalle ilçe, ilçe il, il büyükşehir sonra Avrupa şehirleri sen ise hala mahalle olmayı anlatma. Yeni hedefler, yeni vizyon, yeni hizmetler en önemlisi yeni söylemler…
*Millete sürekli tehlike canları ile hitap etmek yerine, biz buradayız diyerek umut vaat etmeli.
*O terörist, bu Pontus, şu fetöcü tarzı söylemlerden acilen vazgeçmeli.
*Kibir. Kibirli değilmiş gibi show tarzı hareketleri yerine öncelikle Ak Partili siyasetçiler, belediye başkanları telefonları açmalı.
*Rant. Millet dar boğazda. Ay sonunu zor getiriyor. Ak Parti’nin şehirlerde öne çıkan isimleri fabrikatör oldu. Çocukları milyonluk arabalarla geziyor.
*Kürt seçmen. Hem günlerce HDP ve terörist Öcalan’a hain diyeceksin hem de Kürt seçmene HDP ve Öcalan üzerinden mesaj vereceksin. Bu ülkede Öcalan teröristtir, bebek katilidir, haindir. Kürt seçmen ise milli ve yerlidir, Anadolu’nun özüdür, her partiyi destekleyeni vardır.
*Aile partisi. Bugün Ak Parti tabanı ve adaletçi olanlar bu gerçeği kabul etmektedir. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ailesi dikkat çeken noktaya ulaşacak kadar makamlara oturmuş, oğlunu valiler karşıladığı bir noktaya ulaşmış, büyük paralarla oynamaktadır. En önemlisi parti içi görevlendirme ve atamalara müdahil olmaları büyük sorundur.
*Muhalefet seviciliği. Ak Parti içerisinde süreci yanlış okuyan yöneticiler var. Büyük oy kaybı yaşayan Ak Parti’ye en önemli destek, son defa diyerek ahde vefa gösteren kendi tabanından ve MHP’den geldi. Yöneticiler ne yapıyor? Bu kesimleri görmezden gelerek makamlara olmayacak isimleri atıyor. Bakın atamalara, memur olanlara “Ben CHP’liyim” demedi mi “Canım Belediyim” paylaşımını yapan bir günde memur olan arkadaş.
*Ekonomi; “Boş tencere hükümet devirir” derler ekonomi nasıl kötü hala görmezden geliyorlar. Millet dökülüyor, hala lüks arabalarla millete gidiyorlar. Belediyeleri resmen sömürmüşler. Ak Parti kaynak arıyorsa, son 10 yılda biranda milyonluk olan, partiden güçlenenlere çöksünler. Milletin hakkını geri alsınlar. Nereden buldun desinler. Ben Kocaeli’nden 10 isim verebilirim.
*Yanlışı savunma; Ak Parti’nin en büyük hatası budur. Yanlış kardeşim. Yanlış Öcalan üzerinden seçim planlamak yanlış. Bu millet tokadı vurur, nitekim vurdu. Yok bu yanlış değilse kumpastır. Ak Parti içerisinde özellikle son dönem dava ile yanlışı savunmak karıştırılıyor.
Tam burası önemli yazımı Kocaeli ve İzmit ile bitirmek istiyorum.
*Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın bir danışman aldı. Adem Turgut. Adem abiye mesleğe emeğine saygı duyarım. O günlerde bütün gazeteler bu kararı göklere çıkardı. Ak Partili yöneticiler, taban ne dedi; “Ak Parti’de kimse kalmadı mı?” bende o ses oldum köşemde…
*Dün Karaosmanoğlu’nun etrafından ayrılmayanlar. Karaosmanoğlu böyle ahlaklı, şöyle başarılı yönetici dördüncü dönemi olur diyenler bugün Tahir Büyükakın’ın çevresinde yığınlar oluşturdu. Yine yanlış yönlendiriyorlar ve farkında değil adaletçilerden uzaklaşıyor. Tahir Hocamdan hala adalet bekleyenler; Mart, Nisan, Mayıs, Haziran oldu diyor benden demesi…
*İzmit’e girmeden geçemeyeceğim. Son günlerde İzmit konusunda muhafazakar ve milliyetçi yöneticilerden eleştiriler alıyorum. Neden peki? Çok yer veriyormuşum, taraflı gibi görünüyormuşum… İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet’in usulsüzlük üzerine yaptığı açıklamalar özellikle gazetemden çıkınca Ak Parti ve MHP içerisinde daha etkili oluyormuş.
Buna karşılık diyorum ki tüm sesimle bağırarak.
Yanlışı savunmayın. Ak Parti’ye İzmit’e yük olan sadece 30 kişi için ilkelerinizden ödün vermeyin. Çalmasalarmış, ihale almasalarmış, akrabalarını memur yapmasalarmış, lüks araç israfına girmeseymişler. Bunu İzmit’te yapan sadece aşağıdan yukarıya 30 kişi. Bir tane mahalle başkanı, Ak Partinin tabanına torpil yapılmamış hep yukarısının çamurları akıyor.
Hepsinin istifasının alınması gerekiyor.
Ve ben bu çamurları görmezden gelemem.
Savunmak yerine sizde siyaset yapın.
İstifalarını alın…
Bu konuda Tahir Büyükakın sahneye çıkmalı.
Ne mi yapmalı?
KYÖD’ü konuş Tahir Hocam.
Karaosmanoğlu’nun KYÖD konusunda CHP’lilerle iş birliğini nasıl jestleştiklerini anlat…
İhalenin nasıl olmadığını anlat…
Çok ayrıntıya girmeyeyim CHP’li danışmanlar daha iyi bilir onlardan dinlersiniz…