KOÜ'DE 8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ VE 14 MART TIP HAFTASI KUTLANDI
Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Tıp Fakültesi’nde düzenlenen özel söyleşi programında, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ve 14 Mart Tıp Haftası coşkulu bir şekilde kutlandı. Etkinlikte, kadın hekimlerin tıp ve akademi dünyasında karşılaştığı zorluklar ve kadınların tarihsel olarak bu alanlarda ne gibi engellerle mücadele ettikleri üzerine detaylı bir tartışma yapıldı.
TARİHSEL YOLCULUK: KADIN HEKİMLERİN MÜCADELESİ
Söyleşide, kadın hekimlerin ve akademisyenlerin tarihsel olarak geçirdikleri zorlu yolculuğa değinildi. Dünyada ilk kadın doktorun, Antik Yunan'da MÖ 400’lü yıllarda erkek kılığında tıp okuyan Agnodice olduğu belirtildi. Agnodice, doktorluk yaptığı sırada kadın olduğu anlaşılınca ölüm cezasına çarptırılmıştır.
Türkiye'deki ilk kadın doktor ise Safiye Ali olarak kayıtlara geçti. Ali, kadınların tıp fakültelerine kabul edilmediği dönemde Almanya’da eğitim aldı ve 1923 yılında Türkiye’nin ilk kadın doktoru olarak göreve başladı. Kadın hakları konusunda birçok önemli çalışmaya imza atan Safiye Ali, Türk Kadın Birliği’nde de aktif rol üstlendi.
AKADEMİK DÜNYADA İLK ADIMLAR: PROF. DR. MÜFİDE KAZIM KÜLEY
Tıp alanındaki akademik kariyerin ilk örneğini Prof. Dr. Müfide Kazım Küley’in oluşturduğu vurgulandı. Küley, İstanbul Tıp Fakültesi’nde İç Hastalıkları Kliniği Gastroenteroloji Bölümü’nü kurarak, kadınların tıp fakültelerinde eğitim alabilmelerinin önünü açtı. Kadınların akademik alanda erkeklerle eşit haklara sahip olabilmesi adına önemli bir adım atılmış oldu.
GÜNÜMÜZDE KADIN HEKİMLERİN KARŞILAŞTIĞI ZORLUKLAR
Kadın hekimlerin günümüzde karşılaştıkları zorluklar arasında aile, çocuk ve iş yaşamı dengesini kurma zorluğu, cinsiyet ayrımcılığı ve psikolojik şiddet gibi sorunlar ön plana çıktı. Özellikle cerrahi branşlarda kadın hekimlerin sayısının az olduğu ve bu alanlarda kadınların daha fazla zorlukla karşılaştığı ifade edildi. Kadın hekimlerin erkek egemen alanlarda nasıl ayrımcılığa uğradığı, bu zorlukların tıp eğitimini ve kariyerini nasıl etkilediği tartışıldı.
Ayrıca, kadına yönelik taciz ve şiddet gibi sorunlar da çalışma ortamlarında sıkça yaşanan problemler arasında yer alıyor. Psikolojik taciz ve cinsel taciz, kadın hekimlerin yaşadığı en büyük sorunlar arasında sayılabilir.
KADIN HEKİMLERİN TOPLUMA KATKILARI
Kadın hekimlerin topluma katkıları da programda ele alındı. Kadın hekimlerin toplumsal sorunlara duyarlı oldukları, toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda model oldukları ve kadın hakları savunuculuğu yaparak sağlıklı bir toplum inşa etmek için erkek meslektaşlarıyla birlikte görev yaptıkları belirtildi. Kadın hekimlerin toplumsal gelişime önemli katkılar sunduğu, toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın hakları konusunda duyarlı bir yaklaşım sergiledikleri ifade edildi.
YÖNETİMDE TEMSİLİYET VE AKADEMİK HAYATTAKİ EŞİTSİZLİKLER
Kadın hekimlerin akademik alandaki temsiliyetinin de önemli olduğu, ancak bu alanda hala kadınların temsiliyetinin yeterli olmadığı ifade edildi. YÖK 2022 verilerine göre Türkiye’deki 207 rektörün sadece 18’inin kadın olduğu, bu durumun kadın akademisyenlerin akademik yaşamda karşılaştığı eşitsizlikleri gözler önüne serdiği belirtildi. Ayrıca, akademik unvanlarda kadın oranının arttığı, ancak profesörlük ve doçentlik gibi üst düzey pozisyonlarda kadın sayısının giderek azaldığı vurgulandı.
KADIN HEKİMLERİN ANILMASI: COVID-19’DA KAYBEDİLEN SAĞLIKÇILAR
Program, Covid-19 pandemisi sırasında hayatlarını kaybeden sağlıkçılar ve KOÜ Tıp Fakültesi akademisyenleri Prof. Dr. Şerife Tuba Liman ile Dr. Öğr. Üyesi Emel Azak’ın kaybı nedeniyle yapılan saygı duruşu ve anma ile sona erdi. Tüm sağlık çalışanları ve kaybedilen meslektaşlar anılarak, minnet ve özlemle anıldı.
Bu özel etkinlik, kadın hekimlerin hem akademik yaşamda hem de sağlık sektöründe karşılaştıkları zorluklara dikkat çekerek, bu alandaki eşitsizliklerin giderilmesi için toplumsal duyarlılığın artırılması gerektiğini vurguladı.
