“Ben koltuğu, arabayı dahi değiştirmedim. Hiçbir şeyi değiştirmedim. Buna gerek yok kamunun malı. Yani ben sana kızdım diye her tarafı değiştirmemin veya yıkmamın anlamı yok” diyerek geçmiş dönem üzerinden maddi harcama yapmadığını belirten Derince Belediye Başkanı Aygün, gelecek yerel seçimlerle ilgili, ‘Kaybedecek’ iddialarına cevap verdi; “Biz o şartlarda Derince’yi aldıysak bu kadar hizmet yapılan Derince’de seçimi kazanırız. Beni kimse bu adam geldi hiç proje üretmedi diye suçlayamaz” dedi.
Kocaeli Haber - Derince Belediye Başkanı Zeki Aygün gazetemize özel açıklamalarda bulundu. Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Akçaalan ile birlikte Tahtalı Göleti’nde röportaj gerçekleştiren Aygün sorularımızı tek tek cevapladı. Seçim beyannamesinde yer alan vaatlerinin yüzde 90’ını gerçekleştirdiklerini söyleyen Aygün, şimdiye kadar yapmış oldukları projeler hakkında açıklamalarda bulundu. Yaklaşan yerel seçimleri de değerlendiren Aygün dikkat çeken açıklamalara imza attı.
.jpg)
“OLUR DEDİM AMA BEN İSTEMEDİM”
-6 ay sonra yerel seçimler var. Zeki Aygün ne istiyor aklında ne var?
“2018’de reisin beni listeye koymamasının bir nedeni vardı. Büyükşehir için ama olmayınca Derince’yi verdiler. ‘Olur’ dedim ama ben istemedim. Hatta burada desteklediğim İbrahim Şirin vardı. Olmadı ama görev verildikten sonra geri dönüş yok görevini yapacaksın. Öyle bir şey gördüm ki Derince’de hizmet yok, köye dönmüş falan. 4 buçuk yılda bu kadar yaptım. Geri kalan projeleri yapmak için bir finansman iki alt yapısını yapman lazım. Bugün sokak hayvanları yerini çözebiliyorsun ama kurban satış ve kesim yerini çözebilmen için yer bulman lazım bulamadım. Anca 3 buçuk 4 yılda ormandan yer aldık. Ormandan yer almayı araştırıp sorun. Oradan yer almak uzaya çıkmaktan daha zor. Bunu başardık. Şimdi bunun altyapısını yapıyoruz.
Okul projesi yıllardan beri meydanda. Yok belediye binası yapılacak yok, yok bu yapılacak. Okul planları çizilmiş bir şeyler yapmışlar ama aktivasyonumuz yok harekete geçmek için. Bakanlıklarla görüştük. Sonra baktık ki bakanlıklarla görüşmeye gerek yokmuş. Zaten okullar yıkılıyor. Okulların yenisini burada yapmaktansa buraya yaptıralım. Milli Eğitim’in de hoşuna gitti. Çünkü bir taraf D-100. Çocuk karşıdan karşıya geçiyor. Bunları yukarı taşımak daha mantıklı. Şimdi yapacağımız askeri hastaneleri, aile yaşam merkezi, engelsiz yaşamları, otizm merkezi dediğimiz merkezler var. Bu projeyi de ben Avrupa Birliği'ne müracaat ettim. Askeri hastanenin olduğu yer Sağlıklı Yasam Parkı olacak, diş hastanesi yapılıyor şimdi orada.
.jpg)
“BİZİ 1-1 BUÇUK YIL ÖTEYE ATMIŞ OLDU”
Sanayi çarşısı projemizi bitirdik. Bugün aslında ihalesini yapabilirdik. 139 tane sanayi dükkânı var orada. 106 tane araba galerisi var katlı. 10 katlı bina yaptık. Ofis binası büyük firmaların genel merkezlerinin gelebileceği yerler. Yani öyle bir şeyi çözüyorsunuz ki sanayiye, galerilere ve ofis binasına koyarak buradaki sanayicileri İstanbul'daki genel merkezini buraya getirebilecek bir proje. Bu projeyi bitirip bin 250 tane açık ve kapalı otoparkı olan bir projeyi gerçekleştirdik fakat imar değişikliği ve mahkemeye müracaat edip iptal ettiren Cumhuriyet Halk Partisi Meclis Üyesi Mehmet Nuri Paşa. Bizi 1-1 buçuk yıl öteye atmış oldu. Biz onun için o imarda yine bir değişiklik yapacağız. Yine gidecek. Bu şekilde bakalım nereye gidecek.
.jpg)
“ZATEN BEN DOĞAL ADAYIM”
Benim şu anda 16 tane proje var yapılması gereken. Ben koltuğa talip değilim. Zaten ben doğal adayım. Yani müracaat etme gibi evrak hazırlayayım gibi bir şeyim yok. Ya tamam ya devam diyecekler. Mesele bu projelerin devamını sağlamak. Benden sonraki gelecek insanlar yapamaz mı yapar. Yapmaz diye bir şey yok ama geçmişten gördüm ki bizim yeni arkadaşlardan adamın yaptığını yıkmış. Böyle bir yapıda var. Ben koltuğu dahi değiştirmedim, arabayı dahi değiştirmedim. Hiçbir şeyi değiştirmedim. Buna gerek yok kamunun malı. Yani ben sana kızdım diye her tarafı değiştirmemin veya yıkmamın anlamı yok. İşte bu zihniyetten uzaklaşmak ve bunu aşılamak gerekiyor. Bakıyorsun siyasetin içerisinde ve dışında fitneler çok bir de o fitneden insanları uzaklaştırdık. Yani ilkeli, ahlaklı bir siyaset yapma zeminini oluşturduk.”
.jpg)
“SERTİF GÖKÇE HEPSİNDE ÖNDEYİM DİYE ÜÇ TANE ANKET YAPMIŞ”
-Derince’de sizce de seçim zor olacak mı?
Geçen dönem öyle bir ortam vardı ki. Sertif Gökçe üç tane anket yapmış hepsinde öndeyim diye kendini yapmış. Seçim sonrasında bu bilimsel verilere aykırıdır diye bir laf sarf etti. Bilimsel veri dediğin 100 bin seçmeninin 3 bini ile yapmış olduğu 3 tane anket. Sen bunu nasıl bilimsel hale getirdin? İnsan kendini bir yere şartlandırdığı zaman akıl tutulması oluyor. O günkü şartlar daha kötüydü. Ben bir eve girdiğimde bir avukat kızımız vardı onların evine gitmiştim. ‘Başkanım ben AK Partiliyim bu zamana kadar hep AK Parti’ye oy verdim. Ama bu seçimde oy vermeyeceğim. Bu sizin şahsınıza olan bir tepkim değil benim kararım beni anlayışla karşılayın’ dedi. ‘Ben sana fotoğrafın büyüğünü anlatsam beni dinler misin?’ diye sordum. ‘Dinlerim’ dedi. ‘Siz pireye kızıp yorgan yakan pozisyondasınız şu an. Sizi mutlaka kırmışız’ dedim. Fotoğrafın büyüğünü anlattım. Ülkemizin etrafında olan olayları, Amerika’nın ülkemize oynadığı oyunları, bizi 40 yıldan beri terörle dize getiremeyen Avrupa, dolayısıyla böyle bir ekonomik savaş var. Suriye’nin halini görüyorsunuz diyerek anlattım. Geniş geniş anlattım herkese. Kız bana, ‘Başkanım benim fikir dünyamı alt üst ettin. Bırakın oy vermeyi bende sizin gibi çalışacağım’ dedi. Gittiğim bütün kapılarda bunlarla karşılaştım. Partinin kuruluşundan bu yana Derince’de 300-400’e yakın partili arkadaşımız var. Bunlardan ben ilk sahaya indiğim zaman her gün yanıma birkaç eski arkadaş gelsin. Bir ay baktım yanımda 3 arkadaştan başka kimse gelmedi. Soruyorum ilçe başkanına, ‘Başkanım davet ediyoruz gelmedi’. Bunları topladım çocuklarla sohbet ettim.”
.jpg)
“BENİ KİMSE, ‘BU ADAM GELDİ HİÇ PROJE ÜRETMEDİ’ DİYE SUÇLAYAMAZ”
-Kim kırdı bu insanları?
“Kim lafından daha çok kötü insan yoktur, kötü iletişim vardır. İletişim sorunu. Çocukları dinledim. ‘Bu sorunları seçimlerden sonra konuşalım. Şurada seçime 15 gün kaldı ne yapacağımızı konuşalım’ dedim. ‘Emret abi’ dediler. Merkezde ofisimiz var sabah açılıyor akşama kadar 2-3 kişi geliyordu. ‘Şu merkez ofisi doldurun’ dedim. Ertesi akşam 100- 150 kişi oldu. Her akşam 15 gün boyunca geliyorlardı. Bende çalışmayı bitiriyorum akşam geliyorum çay içip sohbet ediyorduk. Çocuklar, ‘Başkanım sen bu hareketi yaptın bu iş bitti. Çocuğumuz oy verdik’ dediler. Biz o şartlarda Derince’yi aldıysak bu kadar hizmet yapılan Derince’de beni kimse, ‘Bu adam geldi hiç proje üretmedi’ diye suçlayamaz. Muhalefet diyor onlar görmüyor. ‘Bu adam düğünlere, derneklere, cenazelere gitmiyor’ diyemez. ‘Bu adam halkın içinde olmuyor’ diyemezler. Çene Suyunda neden şişeyi görmüyorlar? Sadece bardağı görüyorlar. Çünkü bardağın aç ucunu at içine pisliği sonra kapat üstünü. Böyle bir şey bulduysanız getirin numuneyi il sağlık müdürüne verin. Neden yapmadınız? Arayıp getirin diyorlar yok attık biz onu diyorlar. Algı operasyonu bu. Dolayısıyla bu algıyı kimler yapar fitne fesatçılar yapar. Maalesef siyasette koltuğa aday olanların kendi çevresinden ortaya çıkarttığı bir şey.”