Kocaeli Haber - “Okyanusları geçerken küçük derelerde boğulmayalım, boğulmamamız lazım. Dava için mücadele edenler çantada keklik, etmeyenlere bir şeyler yapalım. Karşındakini kaybetmeyeyim diye elindekinden olma” cümleleri dikkat çeken mesaj veren Ak Parti’nin önemli isimlerinden Hasan Ayaz, “Benim en büyük endişem kazanımları kaybetmek. Partinin içindeki herkesin ayağını denk alması lazım yoksa gerçekten kaybederiz” uyarısında bulundu.
Kocaeli Haber- Ak Parti teşkilatlarına yıllarca emek verdi. Kocaeli teşkilatlarında bir çok önemli görev aldı. Son yerel seçimlerde Ak Parti İzmit Belediye Başkan aday adayı olan Hasan Ayaz, bütün merak edilenleri Bugün Kocaeli’ye anlattı. Ayaz’ın siyasi yorumları Ak Parti içerisinde çok konuşulacak.
AK PARTİ’YE SONUNA KADAR BAĞLI
Bugün Kocaeli Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Akçaalan’ın sorularını yanıtlayan Ak Parti Kocaeli siyasetinin önemli isimlerinden Hasan Ayaz, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ak Parti’ye olan bağlılığını defalarca vurguladı.
PARTİYE GELİNCE SENİN ADAYINA BAKARIM
Teşkilata yönelik Hasan Ayaz’ın; “Ak Parti’nin içindeki göremediklerini vatandaş çok iyi görüyor. Partililer her şeyin mükemmel gittiğine inandığı koşulda dışarıdaki vatandaş bazı şeylerin iyi gitmediğini görebiliyor. Vatandaş, “Ben Reis’i seviyorum, Reis bütün oylar sana ama ben partiye gelince senin adamına bakarım” diyor. Milletvekili listeleri gerek Belediye Başkan Listeleri vatandaşın bu beklentisine uymayan değişimi yaşatmazsak işte o zaman heyecan sönmeye başlar” uyarısında bulundu.

İşte Hasan Ayaz röportajımızın birinci bölümü;
-Cumhurbaşkanı Erdoğan son il kongrelerinde, “Hasret kalmışız” diyerek teşkilat vurgusu yaptı. Ancak zaman zaman eskiden şöyleydi diyen partililer de var. Ak Parti teşkilatları sizin gözünüzde nerede?
AK PARTİLİLER ŞUNU BİLMELİ VATANDAŞ ÇOK İYİ GÖRÜYOR!
Gerek İl Yönetimi’nde gerekse Ak Parti’nin kendi içinde yapılaşmasından 20 yıl geçti. Bir delikanlı gözünü açtığından beri doğup büyüdüğü bir çağ. Bu noktaya gelene kadar heyecan kayıpları oluyor ve bu normaldir. Mesela evlisiniz ve hayatınızı daha farklı noktaya daha renklendirecek seyahat, gezi farklı birlikteliklerle bir araya getirmezseniz evlilikte bile sıkıntı yaşıyorsunuz. Ak Partililer, şunu çok iyi bilmelidir, Ak Parti’nin içindeki göremediklerini vatandaş çok iyi görüyor. Partililer her şeyin mükemmel gittiğine inandığı koşulda dışarıdaki vatandaş bazı şeylerin iyi gitmediğini görebiliyor. Türkiye’de siyasi partiler demokrasinin olduğu bir ortamda oldukları için sonunda sandığa gidecekler. O yenilenme süresi ve farklılaşma süreci vatandaşın istediği kişilerin aday olarak gösterilme süreci, partiye yeni bir dinamizm katabilir. Ama biz o dinamizmi yerine getirmezsek ya da baştaki saygın kişiler bu değişimi sağlamazsa tabi ki vatandaşlar da bunun gereğini seçimlerde yapacak.
VATANDAŞ OY VERECEĞİ ADAYA BAKIYOR
Vatandaş şuurlu hareket ediyor, bakıyor beni burada temsil edebilecek; sözüyle, dürüstlüğüyle, adamlığıyla gereğini yapabilecek kim var diye arıyor. Aradığını bulamayınca, bulduğu partiye oy veriyor. Bizim artık sağ cenap dediğim daha çok milliyetçi muhafazakar cenap, bir CHP’ye göre çok farklı bir savunma yaşıyor. Mesela CHP’nin İzmit’teki kalesi Yahya kaptan, oraya bir direk koysanız dahi yine oy veriyorlar. Orada ki oy oranları çok değişmiyor. Tam bir ideoloji bağımlılığı var. Sağ sol ayrımını artık yapay buluyorum çok bir şey kaldığını sanmıyorum. Cumhur İttifakı ve Millet İttifakından sonra sağ sol denen bir ayrım da yok artık.

YILLARCA AK PARTİ’YE OY VERMİŞ KİŞİLER CHP’YE OY VEREBİLDİ
İstanbul seçimlerinde yıllarca Ak Partiye oy vermiş kişiler, yeri geldiğinde bazı detayları ön plana çıkartarak gidip CHP’ ye oy verebiliyor. Karaman’da bir vatandaş, “Senin gönderdiğin Belediye Başkan Adayı’nı beğenmediğim için ha MHP’ye oy vermişim ha Ak Partiye vermişim ne fark eder” diyor. Bizim söz söylememiz bir şey ifade etmiyor. Vatandaş kendi algılıyor ve partisini kendi buluyor zaten. Vatandaş, “Ben Reis’i seviyorum, Reis bütün oylar sana ama ben partiye gelince senin adamına bakarım” diyor.
MİLLETVEKİLİ VE BELEDİYE BAŞKAN LİSTELERİNDE BEKLENTİYE CEVAP VERMELİYİZ
Onun için bizim bundan sonraki gerek Milletvekili listeleri gerek Belediye Başkan Listeleri vatandaşın bu beklentisine uymayan değişimi yaşatmazsak işte o zaman heyecan sönmeye başlar. Çünkü her siyasetçinin karnesi vatandaşın elinde vardır. Ben de siyasetçiyim geçmişte benim gibi onlarca arkadaşın karneleri ellerindedir.
-Bu yorumlarınız üzerine Ak Parti,31 Mart’ta ki söylenen öz eleştiriyi yapabildi mi?
MESAJI ALMAZSAN VATANDAŞ YİNE GEREĞİNİ YAPAR
Yapılma yapılmama konusunu bundan sonra göreceğiz. Yol yürüyüşünden belli eder. 31 Mart açık bir seçim olarak bütün herkesin, bizim partimizde ki milletvekilin bile söylediği gibi vatandaşın mesajını aldık dediler. Alınması gerekiyor eğer almazsan vatandaş yine gereğini yapar. Vatandaş seni seçmek oy vermek zorunda değil. Ama Ak Parti ve MHP’nin bugün çok güzel bir oluşumu var. Türkiye’nin belki geleceğini ufuklarını aydınlatabilecek Ak Parti ve MHP cumhur ittifakı olacak. Heba olur bütün kazanımlar bu kadar projeler. Artık Ay’a Göktürk, Uzay’a astronot gönderme peşindeyiz heba olur.

-Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Ak Parti arasındaki makas açılıyor tartışması için ne söyleyeceksiniz?
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, insanların gözlerinde bir lider, bunun bence Ak Parti ile alakası yok farklı bir bakış açısı. Çünkü ben Sayın Erdoğan ile daha üniversite yıllarında onun 94 İstanbul seçimlerinde çalışmış insanım. Motosikletle biz mekanlara, çay bahçelerine, diskoya bile girdiğimiz oldu. Biz bu hizmet çalışmalarından geldik. Recep Tayyip Erdoğan bir farklıdır. Ak Parti’ye gelecek olursak tabi ki Ak Parti’nin Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’dır. Ama biz siyasetin kentlere uyarlanmış tabakasındaki yapıları düzgün oluşturmazsak, Recep Tayyip Erdoğan’ın liderlik şuuruna uygun kitleleri o amaçla hizmet edecek dava erlerini vatandaşın karşısına koymazsak vatandaş bunun cevabını veriyor.
EN BÜYÜK ENDİŞEM KAZANIMLARI KAYBETMEK!
Benim en büyük endişem kazanımları kaybetmek. Partinin içindeki herkesin ayağını denk almaması lazım yoksa gerçekten kaybederiz. Ülkemiz geniş ufuklara yelken açıyor. Yelken açarken okyanusları geçerken küçük derelerde boğulmayalım, boğulmamamız lazım. Dava için mücadele edenler çantada keklik, etmeyenlere bir şeyler yapalım. Karşındakini kaybetmeyeyim diye elindekinden olma. Vatan millet, bayrak aşkı için bir mücadele içerisine girip kendini riske atarken birileri ilerde pozisyonum ne noktaya gelebilir diye korkarak siyasetin içinde nötr pozisyonda ilerlemeye kalkarsa vatandaş bunu da görür. Bayrağına, vatanına sahip çıkan bunu sadece lafla değil icraatla yapabilecek arkadaşlarımızı çoğaltmalıyız.
