Caner Uzuner'in Köşe Yazısı...

Bugün Kocaeli Gazetesinin değerli okurları, öncelikle geçmişte görev yapmaktan onur duyduğum, beni ben yapan CHP için düşüncelerimi gazeteci gözüyle değil de eski bir ilçe Başkanı olarak değerlendireceğimden beni affedin.

Tarihinde ilk defa seçimi kazanacağından bu kadar emin olan CHP üyeleri ve CHP’ye oy veren insanların 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinden sonra haklı olarak kırgınlık yaşadığına şahit oluyoruz.

Kongrelerin başlamasıyla birlikte ülke genelinde olduğu gibi ilimizde de kırgın ve küskünlüğün artarak devam ettiğine görüyoruz. Gölcük CHP ilçe kongresinde il Başkanı Bülent Sarı’nın sosyal medya üzerinde partililerin birbirlerine kötü söz etmemelerini rica etmesi aslında gelinen noktanın işareti.

28 Mayıs seçimlerinde sonra Kemal Kılıçdaroğlu eğer çıkıp da bu işin sorumlusu benim, yerel seçimlerden sonra kazansakta, kaybetsekte bırakıyorum deseydi inanın bugün bu ölü toprağı olmayacaktı. Hatta bugün Kemal Kılıçdaroğlu’nu yerden yere vuranlar “senin günahın yok, biz çalışmadık” derlerdi. Bugün yapılan kongre salonları dolar, CHP’yi CHP’liler yönetirdi.

Kısacası CHP Genel Başkanı Kemal Bey süreci yönetemediği gibi CHP seçmenini umutsuzluğa sürükledi.  Kimse kusura bakmasın devşirmelerin ele geçirdiği CHP’de bu sonuçlar normal. CHP özüne dönüp, öz evlatlarına sahip çıkmadığı sürece kimse iktidar hayali kurmasın.

Ne acıdır ki devşirmeler CHP’yi yönetmeye başladığı günden bu yana eksen kayması yaşanıyor. Solcuların beğenmediği, sağcıların sevmediği CHP, iki kesimin güdümüne girdi. CHP üyeleri Belediyelerde söz sahibi değil, CHP üyeleri Genel Merkez düzeyinde söz sahibi değil. Bazı illeri CHP düşmanlığı ile bilinenler yönetiyor, CHP’liler seyrediyor. Hal böyle olunca bugün yaşanan durum kaçınılmaz oldu. Atatürk’ün CHP’si aranır oldu.

İşte tam bu noktada yapılması gereken tek şey gerçek CHP’lilerin partisine sahip çıkması olur. Değerli CHP’li kardeşim partinin gerçek sahibi sensin, devşirmelere yol verme, partine sahip çıkarsan üzülmezsin.  Tarlada izi olmayanın harmanda yüzü olmaz. Düne kadar CHP karşısında, CHP’ye oy kaybettirenlerin partinin sahibi gibi konuşmasından, davranmasından rahatsız değilsen evinde dinlemeye devam et. Ey CHP üyesi dün solcu, dün sağcı olup da CHP’yi yerden yere vuranlar bugün CHP’de söz sahibi ise bu senin suçun kardeşim. Sen partindeki öz evlatlarına kızıp devşirmelerin peşine takıldığın günden bu yana CHP’nin hep geri gittiğini görmüyorsan kızmaya hakkın yok kardeşim.

Onlar musluğun başına geçtiği günden beri sen su içemiyor, nefes alamıyorsun kardeşim. Onlar yönettiği süreci sen ne Belediye’ye evlatlarını sokabilirsin ne de iktidar olduğunda iş yapabilirsin. Çünkü sen gerçek CHP’lisin menfaatsiz, karşılıksız gönülden partilisin. Atatürk’ün mirasına sahip çıkan sensin, Atatürk’ün mirasını yiyenlere müsaade eden de sensin. Şimdi şapkayı önüne al kardeşim, düşün geçmişi. CHP, kimlerin eline geçti.

CHP’li kardeşim işte sana fırsat yerel seçimler kapıya dayandı. Ya devşirmelerin dediği olacak kaybedeceksin ya da partine sahip çıkıp kazanacaksın. Geç kalmadan kararını ver.

Bu yazıyı bir konuşmacının kürsüde CHP’lilerin yüzüne bakarak “ben çok para harcadım” demesinden sonra yazmaya karar verdim. Dün CHP kazanmasın diye başka partiden Belediye Başkan adayı olacaksın, sonra başka partiden İl Genel Meclis üyesi olacaksın, CHP’ye oy kaybettireceksin. Sonra CHP’ye mensubu olduğun parti ilhak olduğu için üye olacaksın. Sonrası malum kendi siyasi ikbalin ve hedefin için para harcarsın. Harcadıklarını da bütün millet biliyor merak etme. Parti için değil kendin için harcadın, bunu da biliyoruz. 

Oysa biz CHP’liler karşılıksız, menfaatsiz gönül verdik. Düşündüğümüz tek şey CHP’nin hem yerelde hem genel de iktidar olmasaydı. Kendi adımıza hayal bile kurmadan köşemize çekildik. Maddi olarak kaybettiklerimiz onur madalyamız oldu. Birileri gibi ben çok para harcadım demedik NOKTA