Çetin Gürol'un Köşe Yazısı
2023-2024 Eğitim Öğretim dönemi 11 Eylül Pazartesi günü ders zilinin çalmasıyla birlikte başladı.
Geçtiğimiz ay öğrencilerimiz ve biz veliler ilk önce %50’den fazla artan ulaşım ücretleri ile sarsıldık.
Sonrasında geçtiğimiz hafta okul kıyafetlerinde % 200-300’leri bulan zamlarla gözlerimiz fal taşı gibi açıldı.
Kırtasiye malzemelerinin ise yanına bile yanaşılmıyor. Basit bir uçlu kalem bile 50 TL’den aşağı değil.
Gelelim okul kantinlerine.
İşte zurnanın zırt dediği yerde tamda burası.
Geçtiğimiz hafta kızlarım Melis Duru ve Deniz Nazı’ın okuluna uğradım.
Kantinin camında birde ne göreyim. ‘Kredi Kartı geçerlidir’ ibaresini görünce şok oldum.
Dünde kızım okuldan bana bir mesaj attı. Noktasına virgülüne dokunmadan kızımın attığı mesajda, “Bir de okulun kantini pahalı evden bir şeyler hazırlayacağız. Bir çikolatalı açma 17 TL olmuş” diye yazmış.
Şimdi bir soru, okullar ticarethane mi? Okul kantinlerine yüksek kiraya vermek büyük başarı mı? Yüksek kiraya verilen okul kantinlerindeki fiyatların düşük olmasını beklemek ne kadar gerçekçi?
Milli Eğitim Bakanımız Yusuf Tekin, göreve gelir gelmez okullarımız ile kökten değişiklikler yapmaya başladı.
Milli Eğitim Bakanımı Yusuf Tekin’e buradan çağrım. Sayın bakan lütfen okul kantinlerine bir el atın. Çocuklarımız yoksa fahiş fiyatlar nedeniyle okullarımızda sağlıklarını kaybedecek. Veliler psikolojik sorunlar yaşayacak ve bunun adına sonra eğitim öğretim diyeceğiz.
Çocuklarımızı sağlıklı bir nesil olarak yetiştirmek için elimizden gelenin fazlasını yapmamamız gerekiyor.
Okul kantinlerinde diyetisyen kontrolünde gıdaların satılması gerekiyor.
Yoksa sosyal medya da TBMM de et yemeği 30 TL, okul kantinlerinde tost 35 TL ibarelerini görmeye devam ederiz.
Bakanlarımız, milletvekillerimiz, valilerimiz, belediye başkanlarımız, kent dinamikleri ve bizler üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmeliyiz.
Bunu biran evvel yapmalıyız.
Sağlıcakla kalın…