TAHİR BEYİ HİÇ BU KADAR AGRESİF GÖRMEMİŞTİM

Ahmet Gökmen'in köşe yazısı

Abone Ol

Dün kongre merkezinde geçen ay olduğu gibi Büyükşehir meclis toplantısını yerinde takip ettim.

23.maddeye kadar her şey normal işlerken Gebze Adem yavuz mahallesinde Belediye ile bir vakfa ait arazide yapılması planlanan imar değişikliği nedeniyle CHP gurubu muhalefet şerhi olduğu belirtip konuyu kapattı.

Bahse konu arazide bir cemaatin vakfına ait kurs olması ve algısal olarak CHP din düşmanı bilinç altıyla AKP’li bir meclis üyesi sataşarak Niye Kuran kursuna karşı mısınız diye çıkıştı?

Meclis toplantısı da normal seyrinden çıkıp sözlü sataşmaların er meydanına dönüştü.

Aslında AKP’li meclis üyesi gereksiz ve bir o kadar da yersiz çıkışıyla ortamı gerdi.

Kuran kursuna karşı olsalar diğer maddelere onay vermezlerdi.

Çünkü; Fatma Kaplan Hürriyet’inde hatırlattığı gibi 38. ve 53. Madde de aynı şekilde imar değişikliği olmasın rağmen kuran kursları maddesine CHP gurubu onay vermişti.

Burada ki tek fark, birinde cemaat vakfının iradesine bırakılıyordu, CHP’nin onayladığında ise kurs iradesi devlet kontrolünde olduğuydu.

Devamında Muhammet Ertürk ile AKP’li meclis üyesi arasında oturdukları yerden tartışma başladı.

AKP’li meclis üyesi benim canımı sıkma diye çıkışınca, Muhammet Ertürk canın sıkılsa ne olur diye ayağa kalktı, bu sefer AKP’li meclis üyesi Muhammet Ertürk’ün üzerine yürüyünce ortalık karıştı.

Mübarek Ramazan ayında bu kadar sinirli ve agresif olmaya ne gerek var lüzumsuz ithamlarda bulunarak ortamı germeye ne gerek vardı.

Beni şaşırtan Tahir Bey’in ses tonunun çok yükselmiş olması ve ben buradan her şeyi görüyorum kalkıp ayağa adam üzerine yürüyorsun otur yerine , yazıklar olsun gibi daha önce hiç şahit olmadığımız bir Tahir Büyükakın vardı.

Tahir bey'den beklenmedik hareketler şaşkınım

CHP gebze meclis üyesinin muhalefet şerhini açıklarken sürekli olarak Tahir beyin meclis üyesinin sözünü kesip kendisini ifade etmesine fırsat vermemesi tuhaf bir tutumdu.

Yine aynı meclis üyesine karşı toplantı sonunda Gebze bölgesinin sorunlarını anlatmaya çalışırken sürekli olarak müdahale etmesi meclis üyesinin sabrını zorlamasını anlamış değilim.

Meclis üyesi sayın başkanım diyerek söze başladığında, Tahir bey bana değil meclise konuş sözünü belki 5 yada 6 defa tekrar etmesi meclis üyesinin bir türlü söze başlayamaması bir taciz yada tahrik değil midir?

Ama konu yine ilerleyen dakikalarda kim kimin üzerine yürüdü meselesine geri döndü.

Muhammet Ertürk, Tahir Bey’e net bir ifade kullandı eğer ben olduğum yerden bir adım öte gittiysem yürüdüysem şimdi burda istifamı vereceğim dedi.

İlginç olanı ise Tahir bey ısrarla ben buradan gördüm kameralar çekti, siz meclis üyemizin üzerine yürüdünüz dedi.

Tahir bey Adeta Fatma hanıma gollük pas vererek, kendi güvenirliğine zarar verecek bir yanlışa imza attı.

Önce görüntüleri telefondan Tahir Bey’e gönderdiler ben bu görüntülerden bir şey anlamıyorum dedi.

Fatma Hanım o zaman büyük ekrana verelim diyor adeta futbol da VAR olayına benzer süreç yaşandı ve gördük ki gerçekten AKP’li meclis üyesi Muhammet Ertürk’ün üzerine yürümüş.

Tahir bey her ne kadar ayağa kalkan ilk sizin meclis üyenizdi dese de aslında defalarca ben buradan gördüm sizin meclis üyeniz üzerine yürüdü sözünü defalarca kullanıyor.

Meclis dışı meselelerden canı sıkkın gelmiş meclise ..

Tahammül sınırları aşmaya başlayınca daha önce hiş görmediğimiz hakaret ve ithamlara şahit olmaya başladık Pensilvanya ithamlarından 15 Temmuz tiyatro konularına kadar yakışıksız bir meclis izledik.

Sonuç olarak ben Tahir Bey’i hiç bu kadar agresif görmemiştim kulağıma gelen fısıltılardan yola çıkarak Tahir Bey’in bu kadar agresif olması meclis dışında başka meselelere dayanıyor.

Meclis dışında yaşamış olduğu başka konuların yansıması olarak ister istemez öfkesini kontrol edemediği için meclis de kontrolü elinden kaçırdı diye düşünüyorum