Saadet, yüzde 65’ten kopuyor.
Diyeceksiniz ki;
Ne demek yüzde 65?
Neden Saadet bu yüzde 65’ten kopuk?
İster kabul edin, ister etmeyin bu ülkede Ak Parti+ MHP+ SP bloğuna bir defa oy vermiş daha sonra başka partiye oy veren bir seçmen kitlesini gözünüzde canlandırın. Bu oranın yüzde 75 olduğunu düşünenler de çok ancak benim gözlemim yüzde 65.
İki kişiden birinin Ak Parti’ye oy verdiği seçim sonuçlarını hatırlayın. Şimdi bu yüzde 65’in parti üstü hassas olduğu konular, ilkeleri, kırmızı çizgileri var.
O ilkelerden biri dini inanç değerleridir.
İnanç konusuna siyasi olarak bakmazlar,
Partilerini unuturlar,
Kişilere bakmazlar,
Meselenin özüne bakarlar.
İşte son günlerde böyle bir olay yaşandı.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş İslamiyet’in kurallarını anlattığı bir hutbeden dolayı resmen bazı marjinal gruplar tarafından linç edildi.
Toplumun çoğunluğu özellikle yüzde 65 blok, Prof.Dr.Ali Erbaş ismine bakmadan Diyanet Başkanlığına destek verdi. CHP ile birlikte Ankara ve İzmir Baro Başkanları ise Diyanet’i eleştirdi.
Böyle bir tabloda Saadet Partisi Kocaeli İl Başkanı Zafer Mutlu ne yaptı?
Konuyu siyasallaştırdı.
Ak Parti ile CHP’yi kıyasladı, CHP’yi savundu.
İşte yaptığı açıklama;
“Tabi ki Ankara ve İzmir Barolarını Diyanet İşleri Başkanımızın hutbesine karşı açıklamalarını eleştirelim hatta lanetleyelim. Ancak şunu da bilelim ki;
6284 sy. kanunu CHP getirmedi.
Erken evlenenlere cezayı CHP düzenlemedi.
İstanbul Sözleşmesini de CHP imzalamadı.
Kaldı ki CHP bunları getirmeyi ne göze alabilir ne de cesaret edebilirdi.
İtalya'daki, İsveç' teki hastaların iniltisini duyup özel uçak gönderen Hükumet, sapıklar koğuşuna atılan erken evlilik suçlusu !!!! babaların çığlığını duyup, halini sormaya bir gardiyan bile göndermiyor.
Diyanet İşleri Başkanının "zinanın büyük günah, eş cinselliğin sapıklık" olduğuna dair Cuma hutbesine karşı; eskiden geceleri görünebilen LUT kavminin çocuklarının, şimdi dava açabilecek kadar cesaret bulmaları; İstanbul sözleşmesinin ön sözü bile değil.
Bakın ilerde daha neler olacak.
Medeni ve Ceza kanunlarının bu sözleşemeye uygun hale getirilmesi için ne baskılar gelecek.
Baksanıza, İstanbul, Ankara ve İzmir Baroları da şimdiden hazır.
Yani bu günler henüz iyi günlerimiz dostlar.
Korona virüsünden bin kat daha bela olan İstanbul sözleşmesinin kaldırılması için, korona ile mücadelenin binde biri kadar da olsa bir gayret gerekir.
Yani;
Diyanet İşleri Başkanının yanında olmak yetmez beyler !
İstanbul sözleşmesinin karşısında duramıyorsanız boşuna yorulmayın…”
Açıklamasını okudum şaşırdım.
Nasıl olur dedim?
Sayın Zafer Mutlu, bırakın yüzde 65’i bu açıklama ile oy aldığı seçmeni dahi bence rahatsız etmiştir.
Sanırım Saadet Partisi’ni birkaç marjinal grubun pohpohlaması hoşuna gidiyor.
İktidarın ekmeğine yağ sürecek olan bu fotoğraftan Saadet çıkmalı derim…
Yoksa kimlerle beraber olduğu hep sorgulanacak bir parti olacak.
Benden demesi…