MHP İl Başkanlığı'na atanan Tuncay Batı, gazetemize özel açıklamalarda bulundu. Yeni dönemde yapmak istediği çalışmalar ve ilçelerde yaşanan istifalar hakkında da konuşan Batı, "Benim hizmete saygısızlık yapmak gibi bir terbiyesizlik yapma şansım yok. Elbette hizmet etmek istiyorsa kalabilir" dedi. Sözlerinin devamında Batı, "Teşkilatıma ne yazılı ne telefon ne de görsel medya üzerinden, 'Kimseyle çalışmayacağım. Hepinizi alacağım veya istifanızı verin' diye bir eylem ve söyleme girmedim" dedi

Geçtiğimiz günlerde yaklaşık 2 yıldır MHP Kocaeli İl Başkanı olan Murat Nuri Demirbaş, görevinden istifa ettiğini duyurdu. Demirbaş'ın ardından ise MHP Kocaeli'nin yeni il başkanı Tuncay Batı olarak açıklandı. Yaşanan gelişmenin ardından hayırlı olsun ziyaretlerini kabul eden Batı, Bugün Kocaeli Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Akçaalan ve Yazı İşleri Müdürü Gülşah Yücel Ay'ın sorularını yanıtladı. Göreve gelmesinin ardından MHP Kocaeli İl Başkanı olarak yeni dönemde neler yapacağını sorduğumuz Batı şu ifadelere yer verdi: 

"ÜLKÜCÜ BİR NEFERİM"

"Liderimizin takdiri, teşkilat başkanımız Edip Semih Bey'in oluruyla böyle büyük ve yüce bir davada Kocaeli'ye il başkanı olarak ülkücülere hizmet etme onurunu, şerefini genel merkezimiz bana verdi. Çok eskiden beridir siyaseti bilerek yapan bir ekibin içinden geldiğim için Kocaeli'de neler yapılması gerektiğini, çalışmaların neler olması gerektiğini az çok bildiğini sanan ülkücü bir neferim. Sorunun neler olduğunu da tabanın neler istediğini de biliyorum. Vatandaşın nelerden hoşlanıp neleri sevmediğini de siyasetçi gözüyle biliyorum. 

"VATANDAŞLA KUCAKLAŞABİLECEK HÜR TÜRLÜ PROGRAMI YAPMAYA HAZIRIZ"

Milliyetçi Hareket Partisi tabanı ve Kocaeli halkının yerel bazda genel siyaset temsilcisiyim. Vatandaş benden ekonomiyi düzetmemi, enflasyonu düşürmemi bekleyemez. Vatandaş burada yoluyla, suyuyla, trafiği ile ilgili sorunlarının çözülmesini, yapabilirse diye düşünüp çocuğunun iş, aş sorununu çözmemi bekleyebilir. Veya KPSS'ye girmiştir, uygun puan almıştır ataması yapılacaktır. Bir yere tayini çıkacaktır. Siyasetçiden bekledikleri yerelde çözülmeyip genele taşınabilen sorunların genele taşıyabilecek bir makam olarak gördükleri için yerelden genele sorunlarının çözülmesini bekleyebilir. O yüzden biz vatandaşla kucaklaşabilecek, her türlü programı yapmaya hazırız. 

"40x40 PROGRAMINI DAHA DA GENİŞLETİP İSİM DEĞİŞİKLİĞİNE GİDECEĞİZ"

Eskiden birlikte çalıştığımız ekipteki 40x40 denilen programı daha da genişletip isim değişikliğine gideceğiz. Arkadaşlarımıza şaka mahiyetinde söylüyorum telif hakkı doğmasın diye. Vatandaşla buluşma programı adı altında 40x40 versiyonunun aynısına yakın programları ortamına ve yoğunluğuna göre iki haftada bir veya her hafta cuma günü akşamları tüm bölgelerde veya Kocaeli'yi 3'e, 4'e bölerek o doğrultuda 40x40'ın versiyonuna vatandaşla kucaklaşma programı olarak devam edeceğiz. 

"SORUNLARIN ÇÖZÜLECEĞİ BİR PROGRAM YAPACAĞIZ"

Artı çok farklı bir programım daha var. Bu davanın özü; vatan, bayrak, ezan sevgisi ve bu uğurda can veren şehitlerimiz var. Kocaeli'deki tüm ilçelerdeki şehit sayısını ve adreslerini alıp ilçe ilçe, il başkanı ve 12 ilçe başkanı da dahil olmak üzere her perşembe günü akşamı Kur'an-ı Kerim ve Türk Bayrağı ile belirlenmiş aileleri çat kapı ziyaret ederek, 'Milliyetçi Hareket Partisi ve Türkiye Cumhuriyeti sizinle. Canlarını bu vatan için vermiş olan şehidimizin ailesinin bize emanet olduğunu bilerek ne sorumluluğumuz var. Milliyetçi Hareket Partisi'nden ve devletten ne istiyorsunuz, ne bekliyorsunuz, ne talebiniz var' diyeceğiz. Buna maddiyat, maneviyat her türlü sorun dahil. Sadece dokunmak değil çözümünün de yapılmasını takip ederek sorunların çözüleceği bir program yapacağız. Şehidimiz vardır. Ailesi garibandır. İşe ihtiyacı vardır çocuğunun, işinin sorununu. Şehidimizin yakınında atanamayan biri vardır, atamasının yapılması buna benzer ne kadar sorun varsa tamamını çözüp şehit ailelerimizi de ziyaret edeceğimiz kapsamlı ve geniş bir program yapacağız."

DEVİR TESLİM CUMA GÜNÜ YAPILACAK

İl yönetiminin ne zaman oluşturulacağı konusunda da gazetemize konuşan Batı şu ifadelere yer verdi: "Süreç belli. Pazar günü atama yazımı aldım. Pazartesi günü geldik. Bu süreçte yönetim şekline eğilemedim. Çünkü devir teslim töreni yapacaktım. Benim asıl amacım çarşamba günüydü. Çarşamba günü için program hazırlığına başlarken vekilimiz ile yaptığım görüşme sonucunda, 'Başkanım cuma daha uygun olur. Programın ve arkadaşların yoğunluğuna bak. Cuma günü yapabilirsek daha iyi olur' mantığında görüş bildirince ben de, 'Tabi ki vekilim. Siz cuma gününü uygun gördünüz. Ben çarşambayı iptal ediyorum, cuma gününe alıyorum' dedim.

"TEDBİRLERİNİ ÇOK ÖNCEDEN ALDIĞIMI ARKADAŞLARIMIZ KESTİREMEDİ"

O süreci düşünürken daha öncesinden hesap edip, tahmin ötesi düşündüğüm bazı gelişmeler oldu. Tedbirlerini çok önceden aldığımı arkadaşlarımız kestiremedi veya tahmin edemedi. Ben bir program açıkladım. Her basın beyanımda çok uzun bir yol haritası verdim. Bendeki yol haritası 10 bin metrelik cross bir koşu. Bakarsınız arkadaşlar bin metre koşmuş, birisi der ki 5 bine giderim, birisi der ki 10 bin bana yetmez 40 bine giderim der. 

"GÖREVDEN AZLİNİ İSTEDİ"

Siyasi etik ve ülkücü terbiye ile hep şunu bekledim. Giden il başkanı ve kurduğu bir yapı vardır. Rahatsızlığı sebebi ile ekibin başındaki abi dedikleri insan aniden, kendinde ve elinde olmayan sebeplerle rahatsızlık bu sağlık. Yarın bir gün burada kalp krizi geçirip rahatsızlanmayacağımızın garantisi yok. O sebepten görevden azlini istedi. Bizim gördüğümüz, bildiğimiz bu.

"ABİ DEDİKLERİ TAKIM KAPTANI DEDİKLERİ ARKADAŞLARI OYUNDAN ÇIKTI"

Bundan dolayı dedim ki, 'Çok doğaldır. Abi dedikleri, takım kaptanı dedikleri arkadaşları oyundan çıktı. Şimdi takım kaptanı veya abi dedikleri ekibin lideri gidince, bu ekipte onunla var olan kurulan bir ekiptir. En doğal haklarıdır. Üzüntü duyabilirler. Bir kaosa düşebilirler.' 'Teşkilatı karıştıralım mı?' diye değil. Aniden gelen bir hastalık. Sağlığını merak edebilirler. Durumunu merak edebilirler. 'Kalıcı bir şey var mı?' gibi durumlarda onlarda bir sürecin içine girdiler. 

"KİMSEYLE ÇALIŞMAYACAĞIM VEYA İSTİFANIZI VERİN DİYE BİR EYLEM VE SÖYLEME GİRMEDİM"

Burada abilik hakkımı kullandım. Geldiğim günden bugüne kadar hiçbir teşkilatıma ne yazılı ne telefon ne de görsel medya üzerinden, 'Ben kimseyle çalışmayacağım. Hepinizi alacağım veya istifanızı verin' diye bir eylem ve söyleme girmedim. Takdiri onlara bıraktım. Abi olarak oturdum bekledim. Gelenden Allah razı olsun dedim. 

"TEŞKİLATLAR BOŞ MU KALDI? HAYIR"

Bunları anlatırken birilerini itham amacıyla değil. Ben de siyaset yaptığım dönemlerde bu süreci yaşadığım için onların ruh halini çok iyi anlıyorum. O yüzden hep oturdum abi olarak rol beklerken hesabımı yaptım. 12'de 12 takım oyununda uyarlar ekip benden az veya teşkilatın önünü açmak adına, 'Size buyurun' diyebilirler dedim. 12'de 12 başkanım teşkilat esastır terbisini düşünerek gerçek bir ülkücü gibi aslolan teşkilatın devamıdır. Takım oyununda abimiz gider yeni abimiz gelir mantığında, 'Biz 12'de 12 devam edeceğiz' diyebilir dedim. Her türlü hamleye satranç gibi hazırlık yaptım. Arkadaşlarımızın bazısı maratonu uzun gördü bazısı, 'Ben çok çalışıyordum. Senin yaptığın çalışma programı beni kesmedi. Ben başka spor hareketleri yapacağım' dedi, bıraktı gitti. Gitti, teşkilatlar boş mu kaldı? Hayır.

"BEN ÇOK ÜZÜLECEKTİM"

İstifa eden teşkilat başkanı bizzat beni arayanlar dahil yeminle söylüyorum 10 dakikamı aldı. Ben çok üzülecektim teşkilatı bırakıp arkadaşlarla yol yürüyemediğim için. Ben bunu da bir takım oyununun parçası zannediyordum. Beni yalnız bıraktıklarını düşünüp görevi bıraktılar. Üzüntümü beyan edip keşke yapmasaydınız biz bir takım olabilirdik mantığında, 'Yaptığınız hizmetler için teşekkür ederim. Allah yolunuzu, bahtınızı, emeğinizi açık etsin. İl Başkanlığı binası 24 saat size sonuna kadar açık' dedim. Onlar da teşekkür etti. Şu an da benim yönetimim dahi yok. Yönetim kurulu kararı alım kayyum atayamıyorum. Atama yapamıyorum ama liderim ve teşkilat başkanım bana bir yetki verdi ki siyaseti bilen ve okuyan herkes görevlendirme yazısının okuduğunda ne yazdığını çok net görüyor. Onu çok iyi anlayan ve idrak eden bir il başkanı olarak teşkilat başkanını arayıp neler yapabileceğimin talimatını alarak zaten satrançtaki hamlelerin öncesini bildiğim için beni aradılar, 'İstifa ettik' dedikleri an ikinci telefonum olsa keşke direkt oradan gereğin yapın deme zaman kaybım olmayacaktı.

"10 SANİYELİK BİR SÜREÇ"

Yarım saat içerisinde gereği yapılı tutanak ile teşkilatlardan alınması gereken evraklar alınıp teşkilat kapısının kilidi göbeğiyle değiştirilip anahtarlar bana geldiği an, 'Başkanım gereği yapıldı. Sorunsuz teslim edildi. X ilçenin teslimi size tüm sorumluluk yetkileri ile devralındı' dendiği an yine 10 saniyelik bir süreçte rehbere bakıp x kişiyi arayıp, 'Yarın saat 10.00'da buraya gel. X ilçemizde görev değişikliği olacak. Liderimin ve teşkilat başkanımın bana verdiği yetkiye dayanarak x ilçenin kurulumuna ve yönetimini yapmakta görevli kişi oldun. Hayırlı, uğurlu olsun' demem yarım saatimi aldı. 

"SAYGISIZLIK, TERBİYESİZLİK YAPMA ŞANSIM YOK"

Kalmak istiyor. Eyvallah. Çünkü hizmet ediyor. Benim hizmete saygısızlık, terbiyesizlik yapma şansım yok. Elbette hizmet edebilirsin, kalmak isteyebilirsin. Ama Tuncay Batı il yönetimini, başkanlık divanını oluşturur. Görev dağılımı yapılır. Kalan her ilçe başkanlık divanındaki görev dağılımına göre dağıtılır. Kaç ilçe varsa tüm başkanlık divanı o ilçe ile ilgili kendi çalışmasını yapar. Teşkilat başkanı teşkilat açısından, muhasibi parasal açısından, sekreteri yazışmalar açısından, yerel yönetimi doğru aday bulup doğru atamalar, doğru görevlendirmeler yapılmış mı? Çünkü bana bak rapor et yanlışsa gereği yap deniyor. Hepsini belirle, raporla, istişare et sonucuna bak deniyor." 

"WEB SAYFASI YAPTIRIYORUM"

Son olarak belirli süreler kapsamında düzenli basın açıklaması yapıp yapmayacağını sorduğumuz Batı, "Genelde 15 günlük veya aylık diyorduk. Yoğunluğum veya duruma göre muhakkak çok uzak ayda bir ama sıklaştırdığımızda 15 günde bir ya da ayda bir yapacağız. Ama buna gerek kalmayacak. Ben şimdi bir web sayfası tasarımı yaptırıyorum. Milliyetçi Hareket Partisi Genel Merkezi'nin portalı gibi düşünün. Tıklıyorsunuz il başkanı, yönetim kurulu, başkanlık divanı... Hep açılarak giden, sonucunda da medyaya bağlantılı oradan gelip basının haber alabileceği, teşkilat ve basın biriminin Kocaeli'de neler yaptığı, KAÇEP'in neler yaptığı, ilçelerin çalışma görüntüleri, çalışma programları ama havuz il. Gazetecilerin de resimleri ve haberleri alıp ulusal basın dahil kullanabileceği bir portal hazırlatıyorum. Bunu genel merkez de görecek. İzlesin, bilsin ki buradaki yapıda neler oluyor, nasıl oluyor? Aydın Ünlü'nün en sevdiğim bir lafı vardır. 'Boş bırakırsan fitne çukuruna düşersin.' İnsanları boş bırakmadan çalışabileceğimiz, her gün sokaklarda olabileceğimiz, yarın seçim olacakmış gibi hazır olacak bir Kocaeli Milliyetçi Hareket Partisi teşkilatları olacak. Liderimizi burada güzel temsil edebilecek, en zirveye nasıl çıkarabileceğimizin hesabı yapılacak bir çalışma ile biz buradayız."