Türkiye’de girilmedik kurum bırakmayan FETÖ\PYD terör örgütünün, Kocaeli İmam Hatip Mezunları Derneği Başkanı Sabahattin Yamak, istisnalar hariç İmam Hatiplileri kandırmayı başaramadığını söyledi. Yamak, “İmam hatiplileri biç bir zaman “Fethullah Gülen Allah’la konuşuyor, Peygamberle konuşuyor”...

Röportaj; Ahmet AKÇAALAN

Kısa adı KİHMED olan Kocaeli İmam Hatip Mezunları Derneği Başkanı Sabahattin Yamak, 15 Temmuz ve Türkiye üzerine önemli değerlendirmelerde bulundu. Gazetemizi ziyarete gelen KİHMED Başkanı Sabahattin Yamak, 28 Şubatta FETÖ’cülerin cuntacılarla beraber yol yürüdüğünü söyledi. Yamak, “FETÖ, istisnalar haricinde söylüyorum. İmam hatiplileri biç bir zaman; “Fethullah Gülen Allahla konuşuyor, Peygamberle konuşuyor” şeklinde asla kandıramadı. Yok “Uçuyor geliyor” diye kandıramadılar.  Bu yüzden FETÖ, asla imam hatiplileri istemedi” ifadelerini kullandı.

İşte o röportajımızın devamı;

-15 Temmuz ile başlayalım. O geceyi KİHMED nasıl yorumladı?

Aslında 15 Temmuz bizim zihinlerimizdeki duyarsızlığı bir anda kırdı. Bizler ne yapsak gençler yeniden duyarlı hale gelir, milli bilinç hareketi yakalarız, gençler üzerindeki duyarsızlık ortadan kalkar diye düşünürken, 15 Temmuz gecesi gençlerimizi sokaklarda gördük. Biz bunu maya hamura bağlıyoruz. Kara Murat izlerken dahi, milletimiz içinde şahlanmayı hissediyor. 15 Temmuz tüm toplum bilimcilerini elinin tersiyle itti. 15 Temmuz’a dur diyen gençlik geleceğe dair ümit verdi. Bakın 15 Temmuz’un anlamak için Cumhuriyetin ilk yıllarını gitmek lazım. Tarikatların, cemaatlerin bozulduğu asıl yapısından çıkması o dönemlerde başladı. 1950 yılına kadar din ve eğitim öğretimin baskı olduğu dönemlerdi. Bu baskılar merdiven altına yönlendirdi. Ve ehli olmayan hocalar, ortalarda gezmeye başladı.

-15 Temmuz öncesi Türkiye’nin sıcak gündemlerine dair gençlerin duyarsız mı kaldığını düşünüyor sonuz?

Gençlerimizde, toplumsal duyarlılık tamamen bitmiş durumdaydı. Gençlerimizde ideal kaybı yaşıyorduk. Para, telefon ve internet üzerinde bir gençlik oluştu. Anne babamız sokaktan oyun oynayan çocukları toplardı, şimdi bilgisayar başından dışarı zorla çıkarttığımız bir gençlik vardı.

-Türkiye yıllarca unutamayacağı bir kavram FETÖ ile tanıştı. Bu ihanet bu noktaya nasıl geldi, nasıl güçlendi siz ne düşünüyorsunuz?

Üzülerek söylüyorum Türkiye’de birileri, Kuran okumayı öğrenmeyi yasakladı. 28 Şubat gibi bir tarihi olay yaşandı. İmam hatipler kapatıldı. Kişilerin çocuklarına dinlerini öğretebileceği, tarafsız, devletin eli olan okullar kapatıldı. Bakın din öğrenimi en temel ihtiyaçtır, din öğretimini yasaklayamazsınız. Ve din öğretmenlerini meslek lisesi kısmına sınıflandıramazsınız. Bu devletin kendi ayağına kurşun sıkmasıydı. Başörtüyü yasakladılar.  Milletin temel değeri başörtü yasağı ile insanları devlet düşmanı ettiler veya birçok öğrenci başka ülkelere hicret etti. FETÖ aşağılık yapısı gibi hicret değil, ama binlerce hayırsever ile yurtdışında okudular. Katsayı diye bir problem çıkardılar, toplumu birbirine düşürdünüz. Toplumda barış mutabakatı bozdular.28 Şubat döneminde gizli ajandası olmayan her esnafı içeri aldınız, muhafazakar diye namuslu iş adamlarına çöktünüz, vakıfları kapattınız mallarına el koydunuz. Burada gizli ajandası olan FETÖ’ nün önünü açtınız?

-28 Şubat’ı oluşturan yasakları getiren yapı ile FETÖ’nün aynı yapıdan mı güç aldığını düşünüyorsunuz?

Bu ihanet çetesi önce insanlarımızı mağdur etti arkasından çözüm sunar gibi gözüktü. Mağduriyet maskesini kullandılar. Bu maske adı altında Pansilvenya’da ki şahıstan “Başınızı açabiliriniz, içki içebilirsiniz namaz kılmayabilirsiniz” yönünde fetva aldılar. Devlet size zulmediyor, gelin biz sizi başörtülü okutalım gibi bir algı oluşturdular. İmam Hatip Liselerini kapattılar sonra  vatandaşa, gelin biz size dini eğitim verelim dediler. Zeki insanlarımızın kaynağını kurutmaya kalkıştılar. 28 Şubat aslında bir FETÖ kurmasıydı. Beceremediniz demediler mi? Ecevit ile işbirliği yapmadılar mı? Madem siyasetle işin yok neden karışıyorsun?

-KİHMED olarak FETÖ’nün çok tartışılan ve propaganda olarak kullanılan dinler arası diyalog gündemiyle ilgili ne düşünüyorsunuz?

Gülen ve cemaat bir projedir. Dejenerasyon yaparak İslamiyete zarar vermeye kalkıştılar. Bakın Erbakan Hoca’ya kayıp trilyon iftirası attılar. Hoca isteseydi ülkeyi terk etmezmiydi. İstediği yere gidebilirdi. Hoca naptı bu topraklarda kaldı. FETÖ, hakkında iddia yokken kaçtı sahibinin yanına gitti. Dinler arası diyalogun karşılığı, İslami olarak mücadele etme diyor. Niye namaz kılayım ki niye içki içeyim herkes cennete geçecekse ne farkımız var ki. Emperyalizme dur demenin kilit noktası İslamiyet’tir. Bakın dinler arası diyaloga gerek yok Anadolu’da dinlerin bir aradan yaşadığını görüyoruz zaten Mardin’e bakın yerli. Bizim bu topraklarda dinler arasında bir sorunumuz var mı? ABD’ye karşı duracak zihni engellemektir.

FETÖ ülkede girmediği yer kalmamış ama siz imam hatiplileri kandıramaz diyorsunuz. Somut bir gerekçeniz var mı?

Mevcut FETÖ asla imam hatimlileri istemedi. Biz bunu hep dillendirdik. 28 Şubatta bunlar cuntacılarla beraber yol yürüdü. FETÖ, istisnalar haricinde söylüyorum; İmam hatiplileri biç bir zaman Fetullah Gülen kandıramadı. Çünkü “Allah’la konuşuyor peygamberler konuşuyor” şeklinde asla kandıramazsınız imam hatipliyi. Uçuyor geliyor diye kandıramazsınız. Bir imam hatipliye “Sen git askeriye gir namazını kılma orucunu tutma içki iç gözünle namaz kıl” diye iddia edemezsiniz. İmam hatipli gözle namaz kılmanın şartlarını sorgular. FETÖ hiçbir zaman sorgulayan bir yapı istemedi. Hem imam hatiplileri mağdur ettiler hem de bu mağduriyetten nemalandılar.

-Toplum içerisinde sadece İmam Hatipli şeklinde bir gruplaşmada, ötekileştirme doğurmaz mı?

Biz hakkın teslim edilmesini istiyoruz, biz adalet istiyoruz. Kim bir yere atanacaksa işin ehline verilmesini istiyoruz. Cemaatçi polislerle hakkınızda dosya hazırlanıyorsa, burada adalet yok demektir. 15 Temmuzda sokağa çıkacak insan istemeyen her yapı, imam hatipleri yok etmek isteyecektir.

-Türkiye’nin son gündemi “Cinsel İstismar” yasası hakkında ne düşünüyorsunuz?

İçeriğinden çok bir kısmı değerlendirmek istiyorum. Oda samimiyet kısmı olacak. Samimiyet boyutunu ölçeceksek; Doğuda bası resmi sivil toplum örgütleri, okullarda lise yaşında çocukları pikniğe götürüyoruz diyerek PKK teslim ederken, çocuklarımız PKK yöneticilerine peş geç çekilirken niye bu tepki gösterenlerin sesi çıkmıyordu. Samimiyet ölçülmeli. Piknik ve gezi adı altında PKK’lılara çocukları teslim ediyorsunuz, kabul etmeyen dağa çıkmayan çocukları öldürüyorlar. Bu çocukları adına sendika ve STK denilen yapılar çocukları PKK’ya teslim etti. Ve bugün ses çıkaranlar bunlara ses çıkarmadı. O zaman neden sesiniz çıkmadı diye sorgulamak lazım.