Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İl Koordinasyon Kurulu tarafından düzenlenen “Bingöl’ün Depremselliği ve Deprem Dirençli Bingöl” başlıklı programa konuşmacı olarak katılan Görür, depremlerin levha sınırlarındaki hareketler sonucu oluştuğunu belirtti.
"DEPREMLER ENGELLENEMEZ"
Depremlerin önlenemeyeceğine dikkat çeken Prof. Dr. Görür, “Faylar zamanla stresle dolar. Stres, birim alana düşen kuvvettir. Levhalar her yıl 1-2 santimetre hareket ettikçe bu stres birikir. Tıpkı kumbara gibi dolar ve zamanı geldiğinde deprem meydana gelir. Kuzey Anadolu Fayı ve Doğu Anadolu Fayı da zamanı geldiğinde mutlaka deprem üretir. Bunu asla engelleyemezsiniz” dedi.
"YEDİSU FAYI 250 YILDA BİR KIRILIYOR"
Görür, Kuzey Anadolu Fayı’nın Erzincan ile Karlıova arasında kalan bölümüne dikkat çekerek, Yedisu Fayı'nın en son 1784 yılında kırıldığını hatırlattı. Bu fayın yaklaşık 250 yıllık bir periyoda sahip olduğunu ifade eden Görür, “Bu süre bugün itibarıyla dolmuştur. Yedisu Fayı’nın eli kulağındadır. Bunu korkutmak için söylemiyorum, bilimsel verilere dayanarak ifade ediyorum. 1939 Erzincan depreminde bu bölüm kırılmadı. O günden bugüne geçen süreçte fay stresi tamamen doldurdu. Ayrıca çevrede meydana gelen depremler de bu bölgeye stres transfer ediyor” diye konuştu.
"ÖNEMLİ OLAN ZAMAN DEĞİL, HAZIRLIK"
Depremin zamanının bilinmesinin mümkün olmadığını ancak hazırlıklı olunması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Görür, “Önemli olan depremin ne zaman olacağı değil, Bingöl’ü nasıl deprem dirençli hale getireceğimizdir” diyerek yerel yönetimlere ve halka çağrıda bulundu.