PKK -YPG ALAN GENİŞLETİYOR BİZ NEYE SEVİNİYORUZ?

Ahmet Gökmen'in köşe yazısı

Abone Ol

Yaklaşık 2 haftadır süren Suriye rejim değişikliği ve HTŞ terör örgütünün ilerleyişi devam ediyor.

Mevcut durumda %80 seviyesinde önemli noktalar el değiştirirken %20‘lik kısımda çatışmalar devam ediyor.

Suriye rejiminin terk ettiği bölgelerde PKK-YPG alan açmaya ve kalıcı bir şekilde yerleşmeye başlarken, bu yerleşmenin arka planında ABD ve İsrail var.

HTŞ merkezi yerleşim alanlarında kontrolü elinde tutuyor, özellikle ŞAM, HALEP ve BUSRA tamamıyla HTŞ kontrolüne geçti.

Ben 2008 yılında Suriye’nin nerdeyse büyük bölümünü gezdim ziyaret ettim, Tarihi yapısı itibariyle ŞAM, HALEP ve BUSRA çok önemli bir konuma ev sahipliği yapıyor.

Bugün ülkemizde HTŞ’yi Suriye’nin kendi içinden çıkan organik bir örgüt olarak sevdirme çabaları var ne yazık ki! Ne tarihten ders almış ne de ileriyi görme kabiliyeti gelişmemiş gurupların hezeyanıdır.

Ebu Muhammed Colani 2021’de bir Amerikalı gazeteciyle yaptığı ilk röportajında HTŞ’nin Batı için hiçbir tehdit oluşturmadığını ve yaptırım yapılırsa adaletsiz bir tutum olacağını söyledi.

Evet, Batı politikalarını eleştirdik ancak Suriye’den Amerika Birleşik Devletleri’ne veya Avrupa’ya savaş açmak doğru değil. Savaşmak istediğimizi söylemedik.

Bu açıklama zaten başlı başına Colani’nin ipi kimin elinde olduğu açık göstermekte.

BU KAOS KİME NE KAZANDIRIYOR ONA BAKMAK LAZIM

HTŞ ülkede kaos çıkardığı andan itibaren zaten tetikte olan İsrail’in elini güçlendirerek Golan tepelerinin İsrail kontrolüne geçmesine olanak sağladı.

Sadece İsrail’in eli mi güçlendi? PKK – YPG Irak sınırlarına yakın Suriye sınır hattını tamamıyla kontrol altına alarak alanını genişletti.

Özellikle Ulusal basının HTŞ’ye Terör örgütü demek istememesi, Türkiye ile kurulacak ilişkilerin şimdiden bozulmasını istemedikleri için yapılan bir algı.

HEREKE kalesine asılan Türk bayrağını Halep kalesine asılmış Türk bayrağı gibi servis edenlerin amacı da Ulusal basından farklı değil.

Şunu diyenler olacaktır, Kardeşim bu Esed kendi halkına zülüm yapıyordu, zalimin önünde gideniydi diyebilirsin.

2008 Suriye gezim sırasında seyahat ettiğimiz araçlara devletin ajanını yerleştirip hama katliamı ve Suriye devleti karşıtı konuşmalar yapılıyor mu diye kontrol ediliyorduk, zulmün ve zalimin farkındayım

Ama; Eğer güçlü bir ülkeysen güçlü lider’e sahip olduğunu iddia ediyorsan Dünya lideri diye naralar atıyorsan rejim değişikliği Türkiye’nin kontrolünde olması gerekirdi.

İsrail’e Vilayet yapılmış bir ülkenin bize kazandıracağı hiçbir zafer yoktur, aksine sınırımızda büyüyerek İsrail’in taşeronluğunu yapan bir PKK-YPG gerçeğini görmek gerekir.

Sonuç olarak Suriye de yaşanan bu sürecin sonuçlarını önceden tahmin etmek ve ona göre önlemler almak gerekir.

Özellikle Suriye ve Irak sınırında Türkiye ye karşı oluşacak tüm yapıları bertaraf etmek için tetikte olmak gerekir.