MÜZİKLE GEÇEN BİR ÖMÜR
Üngör'ün müzikle tanışması, dedesi Santuri Hilmi Bey sayesinde henüz 7 yaşında başladı. Küçük yaşlarda başladığı keman eğitiminde kısa sürede büyük yetenek gösteren sanatçı, 11 yaşında Osmanlı'nın saray orkestrası olan Muzıka-yi Hümayun’a katıldı. Batı müziği eğitimi alan Üngör, ilk Türk konser kemancısı olarak birçok önemli sahnede yer aldı.
Eğitimini tamamladıktan sonra Beşiktaş Askeri Rüşdiyesi'nde öğrenim gören sanatçı, sarayın resmi davetlerinde ve konserlerde yer aldı. Saray Orkestrası'nda başkemancı olarak görev yaptı ve Binbaşı rütbesiyle Saray Orkestrası şefliğini üstlendi.
TÜRKİYE'NİN İLK SENFONİ ORKESTRASI VE AVRUPA TURNESİ
Osman Zeki Üngör, Türkiye'nin müzik alanında gelişmesi için büyük adımlar attı. Bağımsız kadrosu olan ilk Türk senfoni orkestrasını kurdu ve bu orkestrayla halka açık konserler düzenledi.
Bu önemli orkestra, Türk müzik tarihinde bir ilk olan Avrupa turnesine çıktı. Orkestra, Viyana, Berlin, Dresden, Münih, Budapeşte ve Sofya gibi büyük şehirlerde konserler vererek Türkiye'yi uluslararası sahnede temsil etti.
İSTİKLAL MARŞI’NIN BESTECİSİ OLARAK ÖLÜMSÜZLEŞTİ
Osman Zeki Üngör, 1922 yılında Mehmet Akif Ersoy’un yazdığı İstiklal Marşı'nı besteleyerek büyük bir şöhret kazandı. Marş, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesini simgelemiş ve Üngör’ü ölümsüz kılmıştır.
Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte müziğe olan katkılarını sürdürmeye devam eden sanatçı, Ankara Riyaset-i Cumhur Musiki Heyeti şefi olarak görev yaptı. Ayrıca, Türkiye’de müzik eğitiminin gelişmesini sağlamak amacıyla Musiki Muallim Mektebi’nin kurulmasında öncü rol oynadı ve 10 yıl boyunca okulun müdürlüğünü yaptı.
1926’da Türkiye’yi tanıtmak için Avrupa sahilini dolaşan Karadeniz Gemisi’yle bir orkestra kurarak 4 ay boyunca her limanda konserler verdi.
UNUTULMAZ MİRAS: TÜRK MÜZİĞİNE KAZANDIRDIĞI ESERLER
Osman Zeki Üngör’ün müzik dünyasına kazandırdığı başlıca eserler arasında şunlar yer alıyor:
İstiklal Marşı
İlim Marşı
Azmü Ümit Marşı
Töre Marşı
Türk Çocukları
Cumhuriyet MarşıSanatçı, 1934 yılında emekliye ayrıldı ve 28 Şubat 1958’de İstanbul’da hayata gözlerini yumdu. Cenaze töreninde, özel izinle İstiklal Marşı çalındı. Bu özel izin, Üngör’den önce sadece Mehmet Akif Ersoy için verilmişti.