İSLAM’DA LİDERLİK

Fatma Hale Yıldırım'ın köşe yazısı

Abone Ol

Sen yüce bir karakter standartına sahipsin Ey Muhammed…


Sözü uzatmadan özü verelim. İslam ülkesinde kendilerini belli bir davanın üzerinde söz sahibi olarak benimseyen, inananlarla yola çıkan ve inandığı değerler uğruna hakkı, hakikati ve adaleti savunan, çeşitli grup faaliyetlerinde takipçileri olup onları yönlendiren, kendilerine liderlik konusunda Hz. Muhammed’i rehber alan her kişi liderdir. İslam’da yönetici ve liderlik önemlidir çünkü Müslümanca yaşamanın haysiyeti hayatımızın çoğu durumunda bizi düzenler. Bu düzenleme Kur’an’a bağlı olarak liderler eşliğinde yaşam pratiğimizi iyileştirir ve etken hale getirir.


İslam tarihinden bu yana Müslümanlar bir lider belirlemeye ve onu takip etmeye teşvik edilmiştir. Hz. Muhammed'e göre, Müslümanlar seyahat sırasında bir lider belirlemeli, namazı kıldıracak bir lider seçmeli veya herhangi bir grup faaliyetleri için bir lider seçmelidir. Liderlik, o zaman, belirli hedeflere ulaşmak için liderin ve onu takip edenlerin gönüllü katılımının arandığı bir süreç olarak tasvir edilebilir.


Ancak Müslüman lider her işinde, özünde, sözünde ve tüm davranışlarında Kur’an da vahyedilen Allah’ın sözüne dayanmak zorundadır.
İslam’da bir liderin iki temel rolü vardır. Bunlar: hizmetkâr-lider ve koruyucu-liderdir. Birincisi, onu takip edenlerin hizmetkârıdır ve O, onların refahını aramak ve onları iyiye yönlendirmek zorundadır. Dolayısıyla hizmetkâr-lider önce hizmetkârdır...

Bu kişinin ilk misyonu öncelikli olarak hizmet etmek istemesiyle başlar.
Müslüman liderin ikinci önemli rolü liderlik ettiği grup veya topluluğu zulüm ve baskıdan korumak, Allah bilincini teşvik ederek adaleti ve takvayı diri tutmaktır. Koruyucu liderler adeta bir komutan görevi görürler ve takipçileri için bir kalkandırlar.

Yazarımızın ele aldığı konunun devamı, önümüzdeki hafta gazetemizde siz değerli okurlarımızla buluşacak.