Pontus denmesini çok sert eleştirdim.
FETÖ’cü denmesini çok sert eleştirdim.
İstanbul seçimleri yenilenmesini çok sert eleştirdim.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin yetkilerinin Ankara’ya bağlanmasını çok sert sözlerle eleştirdim.
Ama bu nedir Sayın Ekrem imamoğlu?
Kimi kime şikayet ediyorsun?
Sorunlarımızı Avrupa’ya şikayet ederek mi çözeceksin?
Avrupa’dan mı medet umuyorsun?
Çok şaşırdım…
Neden mi bu kadar kızgınım?
Strasbourg'daki Avrupa Konseyi 37. Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi'nde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu konuşmaya başlıyor.
Konsey başkanı Anders Knape nasıl alkışlıyor görmeniz lazım.
Neyse İmamoğlu konuşmaya başlıyor;
“Kendimi tam da evimde hissediyorum. Belediye başkanlarının görevden alınarak kayyum atanması ve tutuklanması hukuk devlet ilkesine ihlal etmektedir”
Bu konuşmayı izlediğimde çok şaşırdım.
Neden, niçin, kime neyi şikayet ediyorsun?
Bu sana ne kazandırır?
O konseyde zaten bizim açığımız aranırken amacın nedir?
Ekrem İmamoğlu bu konuşması ile kendisine destek verenleri büyük hayal kırıklığına uğrattığını düşünüyorum.
AB tarafından hazırlanan raporda Türkiye’nin güvensiz olduğunu, keyfi görevden almaların yapıldığı ve medya özgürlüğünün olmadığı raporlar okundu.
İmamoğlu’ nun ardından Tahir Büyükakın söz alıyor. Büyükakın, resmen Avrupa’ya ikiyüzlüsünüz diye haykırdı;
"Öncelikle sizlere bir soru sormak istiyorum düşünmeniz ve Türkiye'de güney Doğu'daki durumu anlamanız için. Avrupa'nın herhangi bir ülkesinde seçilmiş bir belediye başkanı DEAŞ'tan herhangi bir terör örgütü mensubu ile irtibatta olsaydı, ona yardımda bulunsaydı, onunla ilişkisi olsaydı, mahkemeleriniz ya da kamusal organlarınız buna ilişkin delillere sahip olsaydı siz bu belediye başkanının devam etmesine göz yumar mıydınız? Görevden alınan belediye başkanları idarenin keyfi uygulamaları ile görevden alınmış değildir. Haklarında ciddi terörle iltisaklı, irtibatlı olduklarına dair deliller vardır ve devam etmekte olan davaları vardır. Bunun da özellikle bilinmesini istiyorum"
Umarım Tahir Büyükakın’ın bu konuşmasını Sayın Ekrem İmamoğlu’da dinlemiştir.
Büyükakın’ın konuşmasına hepimiz “helal olsun” dedik.
Avrupa’ya ikiyüzlülüğünü haykırdı dedik.
Bana sorarsanız Ekrem İmamoğlu, bu konseyde sınıfta kaldı.
Türkiye’yi iç mekanizmalarda gel eleştir, en ağır ifadeleri kullan. Ancak Avrupa konseyinde şikayet etmek nedir?
O yüzden Ekrem İmamoğlu out, Tahir Büyükakın in…