12 Haziran 1990 tarihinde, Şırnak'ın Güçlükonak ilçesi, Çevrimli köyünde yaşanan, 12 çocuk, 7 kadın, 27 insanımızın katledildiği, Çevrimli Katliamı ile başlayalım.
Olay sabahı oradaydım.
Hani kundaktaki bebekleri katleden örgüt deniyor ya, işte o bir slogandan ibaret değil.
Ağıtlar yakan, gözyaşlarını kan gibi içine akıtan annelerin ve babaların yüzlerini hayatım boyunca hiç unutmadım.
İnsanlıktan nasibini almamış bu katil sürüsünü, barış güvercini olarak anlatan, siyasi temsilcilerine saz çaldırarak pazarlayanlara söylemek istediklerimi yazmak ise suça giriyor.
Bu tarz örgütlerin hayatını sürdürmesi için iki konu çok önemlidir.
Birincisi uluslararası destek, ki bu ülke ile sorunu olan devletlerin bu konuda hiç eksiklik hissettirmediğini hepimiz biliyoruz.
İkincisi ise iç destek.
Bu konuda bölgede son zamanlarda sıkıntı yaşadıkları, eleman ve yardım almakta zorlandıkları ortada. Atanan kayyum belediyeleri de yardım kanallarını kesti. Sahi bu kayyum atamalarına kimler karşı çıkıyor. Teröriste destek vermek normal, kayyum atanması demokrasiye uygun değil. İnsanda biraz utanma olur.
Gerek alanda gerekse kentlerde her geçen gün zemin kaybediyorlar.
Zemin kaybetmedikleri tek alan kaldı, SİYASET.
Yüzleri bir türlü kızarmayalar üç beş oy hesabı yapmaya devam ediyorlar.
Taraftarları ise vicdanlarını rahatlatmak için geçmişi eşeliyor, habur görüntüleri, Dolmabahçe fotoğrafları, Osman Öcalan'ın TRT ye çıkması gibi argümanlarla karşı tarafı suçlama peşinde.
Peki dün o görüntülerin yanlış olduğunu düşünüyorsanız, bugün yapılanlar nasıl içinize siniyor.
Hadi siyasetçi iktidar peşinde ya siz neyin peşindesiniz.
Elinizi vicdanınıza koyun, sizinkilerin HDP ile birlikte terörle mücadele edeceğine gerçekten inanıyor musunuz?
Dışarda kar yağıyor, kış kışlığını yapıyor, GARA da ise puşt puştluğunu.
Silahsız insanları infaz ediyorlar.
Dışarda , orada da kar yağıyor, o şartlar altında operasyon yapan aslanlar hem doğa ile hem puştlar ile mücadele ediyor.
Oradan bakıldığında nasıl göründüğünüzü merak ediyor musunuz?
Anlamak istiyorsanız bu geceyi dışarda geçirin.
Başınızın üzerinden kurşun da geçmeyecek rahat olun.
Soğuğu içinizde hissedip, bu teröristlerin siyasi uzantıları ile toplantı yapanları, kahvaltı planlayanları bir düşünün.
O zor gelirse şehit cenazelerinde evladını kaybetmiş anne ve babaların gözlerinin içine bakın. Sonra kendi çocuklarınızın gözlerinin içine, en son da aynaya bakın. İyi bakın ne göreceksiniz.
SON SÖZ
Bu katil sürüsünün izinden dönen askerlere, sözde ateşkes sürecinde yol kesip işkence yaptığı fotoğrafları da sansürsüz gördüm. O kundakta katlettikleri çocukları da. Sıcak evlerde ahkâm kesmek kolaydır. Siz elde hesap makinesi 2023 seçim hesabı yaparken, birileri kar altında mücadele ediyor. Onlar da bu vatanın evlatları. Onların da ana babaları var. Onlar çocukları dağda iken evde uyuyor mu sanıyorsunuz?
Son olayın herkesin kendi pozisyonunu kontrol etmesine, kendi ile yüzleşmesine vesile olmasını diliyorum.
1984' de başlayan mücadelenin son aşamasına gelindi. İstihbarat, teknolojide gelinen yer ve sahada verilen güçlü mücadele desteği hak ediyor. Taktığınız siyasi gözlükleri çıkarırsanız siz de göreceksiniz.
Bu vatan için şehit olanlara Allah' dan rahmet diliyorum. Geride kalanlarına sabır, bizlere de akıl fikir ve vicdan.