KARTEPE ÇUHA FABRİKASININ KONUMU
Çuha Fabrikası Kartepe sınırları içerisinde bulunan Çuhane Mühimmat Depo Komutanlığı içerisinde yer almakta olup Kartepe’nin Rahmiye Mahallesinde bulunmaktadır. Batısında Kullar, kuzeyinde ve doğusunda ise Rahmiye ve Arslanbey yerleşimleri bulunmaktadır.
KARTEPE ÇUHA FABRİKASININ TARİHÇESİ
Osmanlı döneminin önemli dokuma fabrikalarından biri olan Kartepe Çuha Fabrikası Tanzimat döneminde girişilen sanayileşme programı çerçevesinde ilk kurulan fabrikalardan biridir. Sultan Abdülmecid Tanzimat fermanının hemen ardından 1839’da yayınladığı bir Hatt-ı Hümayûn ile gerek askeriye için gerekli olan ve gerekse halkın kullandığı çuhanın ithal edildiğini ve bunun bedelinin dışarıya ödendiğini, gerekli çuhanın yerli olarak üretilmesi durumunda hem ödenen paranın memleket dâhilinde kalacağını ve hem de birçok kişiye iş yaratacağını belirterek İzmit’te bulunan dink hanenin bir çuha fabrikasına dönüştürülmesini emretmiştir.
Bunun üzerine 1843’te Serasker Rıza Paşa’nın gayretleriyle çuha fabrikasının İzmit yakınında bulunan ve Hazine-i Hassa’ya ait olan ve Karakadılar adındaki yerdeki kiraz bahçesi üzerinde kurulmasına karar verilmiştir. Fabrikanın toplam maliyeti 40.075.220 kuruş olarak hesaplanmış ve bu tutar İzmit Sancağı gelirlerinden, Hazine-i Hassa’dan ve Maliye Hazinesi’nden karşılanmıştır. Fabrikanın yapımı Ohannes ve Boğos Dadyan kardeşler tarafından üstlenilmiş ve inşaat kısa sürede tamamlanarak 1844 yılında faaliyete girmiştir. Hazine-i Hassa’ya ait olan fabrika 1851’de Dâr-ı Şûrâ-yı Askeriye’ye devredilmiş ve bundan sonra bir askerî fabrika olarak çalışmıştır.
Sultan Abdülmecid 26 Mayıs 1844 tarihinde başlayan ve 17 gün süren İzmit, Bursa, Çanakkale, Midilli ve Gelibolu’ya gezi düzenlemiştir. Sultanın ilk durağı İzmit şehri olmuştur. İzmit’in doğusunda ve 1,5 saat mesafede Karakadılar mevkiinde inşa edilen çuha fabrikasına gidilmiştir. Sultan Abdülmecid, fabrikanın çok büyük, gayet sağlam ve güzel inşa edildiğini müşahede etmiştir.
Fabrika ipliklerin eğirildiği “bükümhane”, ipliklerin boyandığı “boyahane” ve dokuma işleminin yapıldığı “dokumahane” olmak üzere üç bölümden oluşmaktadır. Fabrikanın makine ve teçhizatı İngiltere’den satın alınmış ve bu iş için Barutçubaşı Ovanes 18 Haziran 1843’de Londra’ya gönderilmiştir. 1853’te yapağı ayırma makineleri alınmış, 1854’te Fransa’ya yeni makine siparişleri verilmiş ve genişletme için yeni bir bina yapılmasına karar verilmiştir. 1870’de üretimi arttırmak için Fransa’ya yeni makine siparişleri verildiği gibi bu makineler için yeni bir bina yapılmıştır. 1910’da fabrikanın bütün makinelerinin yenilenmesine karar verilerek bu konuda Avrupa’ya siparişler verilmiş ve en son 1918’de Avusturya’dan bazı makineler alınmıştır.
Fabrikadan Başiskele’ye uzanan bir dekovil hattının varlığı bilinmekle birlikte bunun ne zaman yapılmış olduğu konusunda bir bilgiye ulaşılamamıştır.
Fabrikanın aletlerine özel önem gösterilmiş ve bozulan makinelerin hemen tamir edilmesi sağlanmıştır. Gerekli olan aletler, üretilen mamuller deniz yolu ile getirilmiş veya gönderilmiştir.
1920 yılına kadar yoğun şekilde üretimin devam ettiği çuha fabrikasında askeriyenin ihtiyaç duyduğu mamullerin dışında kilim, çamaşır, yağmurluk, yünlü dokumalar ve elbiselik kaliteli kumaşlarda üretilmiştir. 1920 li yıllarda fabrikada 10.750 kişinin çalıştığı tespit edilmiştir.
Birinci dünya savaşı sırasında çeşitli zorluklarla karşı karşıya gelen fabrika 18.06.1920 tarihinde İngilizler tarafından bombalanması ile çıkan yangın sonucunda da kapanmıştır.
Fabrikanın bombalanmasından sonra fabrikaya gönderilen askeri yetkililer kalan malzemeyi Ankara'ya göndermişlerdir. Sonrasında ise bu arazi torpido fabrikasına çevrilmiştir.
Günümüzde ise askeri alan içerisinde atıl bir şekilde kalmaktadır.
Çuhane Depo Komutanlığı içerisinde yer alan yapılar İstanbul II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından 25.06.1998 Tarih ve 4861 Sayılı korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edilmiştir.
KARTEPE BELEDİYESİ’NİN PROJELERİ
Belediyemizin amacı geçmiş yıllara ait bu kültürel ve tarihi değerlerin gelecek nesillere aktarılmasını sağlamaktır.