Siyaset

Fatma Kaplan Hürriyet, Kendini Yerde Yuvarlayan AK Partili İbrahim Efe’nin O Anlarını Anlattı!

Abone Ol

Kocaeli Haber - Geçtiğimiz gün  İzmit Belediye Başkanı  Fatma Kaplan Hürriyet sosyal medya hesaplarından yaptığı açıklamada Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ekiplerinin İzmit Belediyesi Fen İşleri ekiplerine saldırdığını söyledi. Yaşanan olayın hakkında bölgede açıklamalarda bulunan Hürriyet’in ardından AK Partili  Meclis Üyesi İbrahim Efe’nin yerde yuvarladığı görüntüler dikkat çekti. “Bana saldırıyorlar. Polis” diye bağıran Efe, Türkiye gündemine oturdu. Olayın ardından yazılı bir açıklamada bulunarak, “Öfkeme yenik düştüm, kontrolümü kaybettim” diyen Efe, “Hiçbir mazerete sığınmadan özür diliyorum” ifadelerini kullandı.

Konu hakkında Halk TV yayına çıkan İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet ise o anları böyle anlattı:

“İBRAHİM EFE, BİR ANDA ÖNÜMÜZE ÇIKTI”

“Ne yazık ki trajikomik bir olay. Şehrimizin böyle olaylarla anılması gerçekten bizi de üzdü. Yaşanılan şey hiç hoş bir şey değildi. Göreve geldiğimiz 2019 yılından bu yana ne yazık ki Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ile zaman zaman çatışmalar ve hizmetler noktasında sıkıntılar yaşıyoruz. Olayın yaşandığı yer de bizim sorumluluk alanımızda. O sabah, Büyükşehrin yaptığı bir çalışmayla alakalı bir sorun yaşadık. Ne yazık ki fen işleri ekiplerimiz ve müdürümüzün Büyükşehir ekipleri tarafından darp edildiği haberini aldık. Ben de hemen olay yerine gittim. Görüntülerde de gördüğünüz üzere AK Parti İzmit Belediyesi Meclis Üyesi İbrahim Efe, bir anda önümüze çıktı.

“KENDİNİ YERDEN YERE ATTI”

Engellemeye kalktı. Biz iş makinalarının olduğu yere doğru yürürken birdenbire ne olduğunu ben de anlamadım. Zaten o süreç içerisinde şaşkınlığımı da görüyorsunuz.  Kendini yerden yere attı. ‘Beni dövüyorlar’ dedi. Önüme geçmeye çalıştı. ‘Bu doğru mudur?’ dedi. Allah’tan kayıtlar var. Kayıtlar olmasa herhalde kendimizi şu an topluma anlatamayacak olacaktık. Çünkü bu kayıtlar olmasa yaşanan saçmalığı anlatsak da inandıramazdık diye düşünüyorum. Tuhaf bir durum oldu. Biz de, ‘Ne yaşadık?’ diye kendi kendimize sorguluyoruz. Nasıl bu noktaya gelinebiliyor.

“İZMİT ADINA ÇOK ÜZGÜNÜM”

Kentimiz adına da çok üzüldük. Bizim kentimiz İzmit, çok güzel bir yer. İlklerin, müjdelerin şehri. Atatürk’ün ilk ve tek basın toplantısı yaptığı, müjdeler verdiği, birçok önemli isimler yetiştiren, İstanbul’dan önce 46 yıl Roma’ya başkentlik yapan bir kentin şimdi kalkıp böyle saçma bir tiyatro da demek istemiyorum buna sanata gerçekten haksızlık olur. Böyle saçma bir şey ile İzmit’in adının bütün ulusal medyada konuşuluyor olmasından çok üzgün olduğumu ifade etmek istiyorum. Keşke yaşanmasaydı. İzmit adına çok üzgünüm.  

“İBRAHİM EFE’NİN DÜŞÜRDÜĞÜ ARKADAŞIMIZIN PARMAĞI KIRILDI”

Darp edilen arkadaşlarımız var ne yazık ki. Onlarla ilgili suç duyurusunda bulunduk. Gereken bütün yasal haklarımızı arayacağız ve hiçbir şekilde bu darp olayını kabul etmemiz mümkün değil. Meclis Üyesi İbrahim Efe’nin düşürdüğü arkadaşımızın ne yazık ki parmağı kırıldı. İş göremez raporu aldı. Suç duyurularımızı hukuk işlerimiz takip ediyor. Bu burada kalmayacak. Bunun bedelini kesinlikle hukuk önünde ödeyecekler. Çünkü bu yapılan gerçekten doğru bir şey değil.

“İZMİT’İ REZİL EDEN BU ARKADAŞ AK PARTİ’NİN MİLLETVEKİLİ ADAYIYDI”

Şu an da İzmit’i rezil eden bu arkadaş geçmiş dönemde AK Parti’nin milletvekili aday listesindeydi. Bakın aday adayıydı demiyorum. Seçilebilir noktada olsaydı belki de bu kişi bugün milletvekiliydi. İzmit Belediye Başkanlığı hayalleri kuran ama bu dönem eğer belediyeyi alsalardı belediye başkan yardımcısı olmak üzere söz verilmiş kişilerden bir tanesiydi. Yani Allah korumuş diyelim. Gerçekten yaşanan şeyi ben de tarif edemiyorum.

“KUĞU DANSI GİBİ DANSLAR YAPTI”

Ağlanacak halimize gülüyoruz. Ben de anlamadım. Biz hızlı hızlı iş makinalarına doğru yürürken önüme doğru geçiyordu. Yanımda da hem zabıta müdürümüz hem belediyede çalışan arkadaşlarımız hem de o bölgedeki temsilcilerimiz vardı. Bana saldıracağı düşüncesi sanırım hasıl oldu. İbrahim Bey’i, yanımdan uzaklaştırmak istediler. Bir arkadaşımızın da sadece, ‘Başkanın yanından çekil’ dercesine ufak bir dokunması var. O dokunma sonrası kendini yere atıyor. Yere atınca ben şaşırdım. Yuvarlanmaya başladı. Sonra kalktı, tekrar kendini geriye doğru bir daha yere attı. Tam önüme düştü o an da. ‘Beni dövüyorlar, beni darp ediyorlar’ diye de yerdeyken bağırdı. Üstüne basmayayım diye yandan geçeyim dedim. Sonra tekrar kalktı. Bu sefer kuğu dansı gibi danslar yaptı. Önüme, önüme gelmeye başladı. ‘Bu doğru mu? Bak beni dövüyorlar’ dedi. Arkadaşlar yine uzaklaştırmaya çalıştılar. Biz bir yandan işe odaklıyız ama gerçekten şaşkın şaşkın ne olduğunu izledik. Bir an da aktı geçti. Allah’tan dediğim gibi video kayıtları var.

“BEN DE HALA ŞAŞKIN ŞAŞKIN BAKIYORUM”

Kayıt alındığını görüyor. İnsanlar orada video çekiyor. Sonra biz iş makinalarının olduğu yere doğru gittik. Orası tabi kalabalık. Hem Büyükşehrin amirleri hem bizim çalışanlarımız ve sorumlu müdürlerimiz ile olayı anlamaya çalışıyoruz. Oradaki sorumluluk alanlarıyla ilgili tartışmalarımız ve bir yanda da orada, ‘Beni dövdüler. Beni darp ettiler. Bakın halimi görüyor musunuz? Toz duman içindeyim’ dedi. Pantolonunu, ceketini gösteriyor. En son, ‘Allah aşkına git şuradan. Seni kimse dövmedi. Sana kimse bir şey yapmadı. Dokunmadı bile. Parmağının ucuyla dokundu sen kendini yerlere attın’ dedim. Biz o an da yol ve hizmet alanı ile ilgili atılacak asfaltı konuşmaya çalışıyoruz. Biz videoları izlettikten sonra Büyükşehir yöneticilerine baktım bir süre sonra onlar da İbrahim Bey’i aradan çekmeye başladılar. ‘Bir dur. Bir sus. Bir konuşma. Biz konuşmaya çalışıyoruz’ gibi. Sonra zaten gerekli açıklamayı yaptıktan sonra alandan ayrıldık. ‘Buyurun ne yapıyorsanız yapın. Halka da bunları anlatacağız’ dedik. Sonra da zaten bu viral olan video kamuoyuna düştü. Dünden beri, ‘Siz ne yaşadınız?’ diye aramayan insan kalmadı. Ben de hala şaşkın şaşkın bakıyorum.”

“BU KAYITLAR OLMASAYDI BU ÖZRÜ DİLEYECEĞİNİ BEN DÜŞÜNMÜYORUM”

Efe’nin dilediği özür hakkında yaptığı açıklamada ise Hürriyet, “Özür dilemek tabi ki önemlidir, erdemdir. Ama şu soru aklımızı kurcalıyor. Bugün bu kayıtlar olmasaydı, bugün bir linç kampanyasına uğramamış olsaydı. Bu kayıtlarda şov yaptığı ve bu kayıtlarda aslında sahtekarlık yaptığı, sahtekarca bizi suçlamak adına orada provokasyon yaptığı ortaya çıkmamış olsaydı bu özrü dileyecek miydi? Yoksa bizi suçlayıp, ‘Ben dövdüler’ diye şov yapmaya devam mı edecekti? Burada sorulması gereken konulardan en önemli konulardan bir tanesi. O yüzden özrüne itibar edilip edilmeyeceğinin takdirini halka bırakıyorum. Bu kayıtlar olmasaydı, tüm kamuoyuna bu konu yansımasaydı bu özrü dileyeceğini ben düşünmüyorum.

“AYNI TARZ KARALAMA VE İFTİRA KAMPANYALARIYLA 2019’DA GÖREVE BAŞLADIM”

Bu dönem ikinci dönemimiz. Geçtiğimiz dönem meclis çoğunluğum yoktu benim. Ne yazık ki çok zor bir 5 yıl geçirdik ve göreve gelir gelmez aynı tarz sahtekarlıklarla, aynı tarz karalama ve iftira kampanyalarıyla 2019’da göreve başladım. İlk iftiraları, ‘Camiye ayakkabılarıyla girdin’ diye sadece fotoğraf ve görüntüden yola çıkarak cami olmayan bir yerin cami olduğunu iddia ederek 2 yıl sonra da, ‘Biz oranın cami olmadığını biliyorduk’ diye itiraf eden bir anlayışla 5 yıl boyunca bir karalama kampanyası yaşadım. Mecliste çoğunluğum olmadığı için bir yandan engellediler. Halk yararına ne getiriyorsam hep, ‘Hayır’ dediler.

“KİMİ İŞTEN ÇIKARDIYSAM BÜYÜKŞEHİR KOŞA KOŞA KENDİ PARTİLİLERİNİ İŞE ALDI”

O dönem de İbrahim Bey aynı zamanda muhtardı ve belediye çalışanıydı. Ben göreve geldiğimde bu vatandaş aynı zamanda İzmit Belediyesi çalışanıydı. Eski düzende çalışmak istedi. Bana zaman zaman ne yazık ki disiplinsiz tavırları oldu. Uyardık birkaç kere. Ekmeğinden etmemeye çalıştık. Sonra baktık kart basmadığını fark ettik. Bir bankamatik çalışanı olduğunu fark ettik. Bankamatikçi bir muhtar olduğunu fark ettik. Sonra uyardık. ‘Tamam muhtarlık yapıyorsun. Seni anlıyoruz ama kart basmak zorundasın’ dedik. ‘Yok. Ben geçmiş dönemde nasıl çalıştıysam öyle çalışmak istiyorum’ dedi. Böyle bir hadsizlik yaptı. İşine son verdik. Ben kimi işten çıkardıysam Büyükşehir koşa koşa kendi partililerini işe aldı. İbrahim Efe’yi de işe aldılar. 

“VATANDAŞLARI ÖRGÜTLEDİLER VE BANA KARŞI KIŞKIRTTILAR”

Bu arkadaşı işten çıkardıktan sonra belediyenin önüne bir dünya insanla geldi. ‘Ekmekle oynuyorsunuz. İnsanları işsiz bırakıyorsunuz. Hani söz vermiştiniz işten çıkarmayacaktınız?’ gibi bir dünya linç kampanyası yedik. Vatandaşları örgütlediler ve bana karşı kışkırttılar. Onları geçtik atlattık. Sonra müfettişler ile bir sürü soruşturmalar, meclis üyeleri tarafından iftiralar, hatta 2024 seçimlerinde birlikte yarıştığımız AK Partili adayı arkadaş daha önce çoğunluğum olmayan o mecliste grup başkanvekiliydi. Etmediği hakaret, atmadığı iftira kalmadı. 5 yıl boyunca hep böyle geçti. Sonunda halk yapılan zulmü ve haksızlığı gördü. Bu iftira kampanyalarını, bu organize kötülüğü gördü.

“KAZARA MİLLETVEKİLİ BİLE OLABİLİRDİ”

‘Güçlü meclis güçlü başkan’ sloganlarıyla 2024 seçimlerini yürüttük. Çok şükür ikinci dönem halkımız bize meclis çoğunluğunu verdi. Ama ne yazık ki işte muhalefette yer alan meclis üyesi arkadaşlarımızdan İbrahim Efe gibi bir arkadaşımızı meclis listesine koydular. Tekrar söylüyorum. Daha önce bu arkadaş 14’üncü sıra milletvekili adayıydı. Kazara milletvekili bile olabilirdi en nihayetinde. Sonra da meclise koydular ve belediye başkan yardımcısı yapma düşünceleri vardı. 2019’da nasıl iftira ile başladıysan 2024’te de aynı kumpas, aynı sinsi planlar, aynı organize kötülükler ile başladık. Keşke böyle anlatılmasıydı.

“AK PARTİ’NİN BU DÖNEM GELDİĞİ NOKTAYI İFADE EDEN BİR ÖZET”

Bu durum kabul edilebilir bir şey değil. Bu sahtekarlık, resmen insanları aldatmak. İki gündür insanlar gülüyor, yorumlar yazıyor. İşin asıl aciz kısmı, hepimizi düşündürmesi gereken şey öylesine insanların bu kentlerde ve ülkede yöneticilik sıfatıyla bir yerlerde olmasını ben hazmedemiyorum. AK Parti’nin bu dönem geldiği noktayı ifade eden bir özettir diye düşünüyorum. Hadsizlik, şımarıklık, güç zehirlenmesi, kibir, küçük dünyaları ben yarattım hesabıyla devlet olanaklarını da kullanarak gerçekten üstenci ve haddini bilmeyen bir tavırla bugün bu yaşananlar ve daha da kötüsü bu kayıtlar olmasaydı bu vatandaş meclis üyesi olduğu halde bize bir kumpas kuracaktı.

“BU SAHTEKARCA BİR KOMPLO”

‘CHP’liler bizi dövdü. İzmit Belediye Başkanı bizi dövdü’ diyerek bir kumpas kuruyordu bu arkadaş. Bu kayıtlar olmasaydı adım kadar eminim ertesi gün basında, ‘Meclis üyesini darp eden belediye başkanı’ diye beni linç kampanyası yaratmak üzerine bizi milletin önüne atacaktı. Biz de kendimizi anlatmak zorunda kalacaktık. Bu sahtekarca bir komplo.”