Eskiden Zenginden Alıp, Fakire Verilirdi!

Mustafa Kalabalık'ın Köşe Yazısı

Abone Ol

Zenginin malı, züğürdün çenesini yorar!

Halamın bıyıkları olsaydı amcam olurdu!

Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık!

*

Bazen insan ne söyleyeceğini de bilemiyor, kime ve neye söveceğini de…

En yakınlarımızın bile kafası karışık.

Mutlu mu olsunlar? Mutsuz mu olsunlar?

Gurur mu duysunlar? Huzursuz mu olsunlar, bilemiyorlar…

Bazen gerçekten söz bulamıyoruz.

TDK sözlüğüne bakıyoruz, uygun kelime de yok..!

*

Herkes karşısındakini döneklikle suçluyor!

Herkes beğenmediği sözleri hainlik ile benzeştiriyor!

Herkes kafasına göre ihanet tarifi yapıyor!

Herkes inancına(!) göre ahkam kesiyor!

*

İnsanların şükrü de kendince yerinde, ama!

Başkalarının şükür sebeplerini de kendileri belirlemek istiyor..!

Kendilerinin şükrettiği şeyleri, başkasının yetersiz görmesini kabullenmiyor…

Başkalarının malı, mülkü, sağlığı, keyfi, zenginliğini, kendileri için mutluluk kaynağı saymayı biliyor, ama!

Kendileri için mal, mülk, sağlık, keyif, mutluluk istemeyi bilmiyor..!

*

Neden bu uzun girişi yaptım diyeceksiniz!

Gerçi girişi de bir, gelişmesi de bir, sonucu da bir…

Al birini, vur ötekisine.

Yıllardır YİP (Yap İşlet Devret) projeleri hayatımıza katıldı.

Güya cebimizden, ortak zenginliğimizden bir eksilme olmayacaktı, cebimizden para çıkmayacaktı!

Parası olandan, yapılanları, hizmetleri(!) kullanandan tahsil edilecekti masraflar.

Peki öyle mi oldu?

Yapılan oto yollardan geç(e)meyenler…

Yapılan köprüleri kullan(a)mayanlar…

Yapılan hastanelere uğra(ya)mayanlar..

*

Ve şimdi de bankada dövizi, altını, parası olan zenginlerin zenginliğine, başka isimlerle “garanti verilerek” katkı(!) sunuyoruz…

Bunlara yapılan ve yapılacak olan, “milli hazine” dediğimiz “milli ortak paralarımızdan” ödenecek “garantili ödemeleri”, ödememiş mi oluyorlar… oluyoruz?

Eskiden, zenginlerden alıp, fakir fukaraya yardım edilirdi…

Yeni düzende(!) bu kural değişti ve artık fakir fukaradan, küçük esnaftan, orta gelirliden, işçiden, memurdan, emekliden alıp, zengine verilmesi moda haline geldi.

Geçilmeyen yollara ödenen “garanti ödemeleri” ile, parası ve imkânı olanların kullanacakları yollar imal/inşa edildi, ediliyor!

Geçilmeyen köprülere ödenen “garanti ödemeleri” ile, parası ve imkânı olanların kullanacakları köprüler imal/inşa edildi, ediliyor!

Gidilmeyen hastanelere ödenen “garanti ödemeleri” ile, parası ve imkânı olanların kullanacakları hastaneleri imal/inşa edildi, ediliyor!

Şimdide olmayan birikimimizle, sermayemizle, tasarrufumuzla, dövizimizle, “garanti ödemeleri” ile parası ve imkânı olanların zenginliğine zenginlik katacak, sermayelerini arttıracak katkılarda bulunuyoruz…

Kısaca artık;

“Fakirden, dar gelirliden alıp..

“Zengine, malı, mülkü, parası, imkânı olana” veriyoruz…