KANSERİN SON EVRESİNDE
Emeklilerin 12 bin 500 TL ile nasıl geçindiğini merak ettiğini belirten Öztek, “Hem kendime hem de sohbetlerimizde emeklilerimizin 12 bin 500 TL maaşla nasıl geçindiklerini soruyoruz. İşin içinden çıkmak mümkün değil. Faturayı eşit paylaştırmak gerekiyor. Biz ülkemizin kalkınması için sadece çalışanlar ve emekliler değil kazanan kesimlerin de bu faturaya ortak olmasını istiyoruz. Biz buna razıyız. Fatura adil paylaştırılmıyor. Şu an borçlar için 230 milyar dolara ihtiyacımız var. Cari açık 50 milyar dolar ve yeni hedef açığı 25 milyar dolara düşürülmesi öngörülüyor. Ekonominin şu anki durumunu tarif etmek gerekirse kanserde son evrede” dedi.
TABAN ÜCRETLER ARTIRILMALI
Denk bütçenin yapılması gerekiyor. Kaynağını bulmadığın harcamayı kalemlere ekliyorsan ve keyfi harcamalar yapıyorsan açık vermeye devam edersin. Keyfi harcamalardan kurtulmamız gerekiyor. Şimdi bize siz gelseniz faizleri sıfırlayacak mısınız diye soruluyor. Bizde diyoruz ki, devlet kredi havuzundan kurtulması demek piyasadan % 30 çekilmek demektir. Mahalli idarelerdeki borçlanmalar boylarını aşmış. Yerel seçimler sonrasında kazandığımız belediyelerdeki borçları görünce kımıldayacak durum bırakmamışlar. 54. Hükümetteki gibi borçlanmanın önünün kapatılması gerekiyor. Ücret politikalara açlık sınırının altında” dedi.
BEKLENTİ 25 BİN 500 TL
Öztek röportajımızın son bölümünde ise, “İnsani ihtiyacı olacak gelirlerden bahsetmiyoruz. Tabanda ücretlerin arttırılması gerekiyor. Ekonominin düzelmesi için çok uzun sürelere ihtiyaç yok. Çalışanlarımıza hak ettikleri ücretleri vermemiz durumunda piyasa canlanacaktır. Yine vergi istisnalarından vazgeçilmeli. Buna son verilmesi gerekmektedir. Asgari ücrette % 50 beklentinin öyle olmaması gerektiği orta vadeli planlarda görüyoruz. İkna ile % 30’a razı etmek isteniyor. Bizde diyoruz ki, enflasyon oranı artı 1 puan verilsin. Yoksa enflasyonun altında bir ücret artış olmaz. Aksine çalışanlar daha da fakirleşeceği bir ücrete razı etmek olur” diyerek sözlerine son verdi.