Aslında yazının başlığı bana ait değil, Tahir Büyükakın’a ait nedenini birazdan yazacağım ama bu önemli görevin CHP’ye ait olmasının gerekçeleri var.
Öncelikle daha önce vatandaşın haklarını koruyorum iddiasıyla bu görevi yerine getirme konusunda başarısız olmuş olması ve son yerel seçimlerde birinci parti olarak çıkması önemini daha da arttırmış oldu.
Genel merkez düzeyinde partiler arası yumuşa ve ılımlı süreçler yürütülüyor olsa da benim şahsi fikrim, yeni Anayasa çalışmalarının bir parçası olarak CHP’ye duyulan ihtiyaçtan kaynaklandığını düşünüyorum.
Her neyse bizim asıl konumuz bu değil, Tahir bey ile birçok kez bir araya gelmek ve bazı konular sebebiyle hep karşı karşıya olmak zorunda kaldık.
Bunun en önemli ayaklarından biri, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden bir gün önce, Alikahya da siyasi hiçbir konuya girmeden, sadece bölgenin sorunlarıyla alakalı sorduğum sorulara sinirlenip sesini yükseltmesi ve daha sonra seçim yorgunluğunu öne sürerek özür dilemişti.
Kurban bayramından önce Cuma günü yine bir vesile ile bir araya geldik, birçok konunun konuşulduğu bir buluşmaydı.
Son zamanlar da İzaydaş konusu tekrar yerel gündeme gelmeye ve bölge halkının hareketliliğinden bahsettim ve bu konuda net adımı ne zaman atacaklarını sordum.
Son zamanlarda bölgedeki hareketliliğin siyasi bir duruş olduğunu bu konu da bilinçli bir çalışma yapıldığını söyledi.
Yanımda bulunan arkadaşım güzel bir soru sordu, orada bilinçli ya da bilinçsiz bir çalışma oluyor olması sizin yapacağınız işlere engel bir konu mudur?
MUHALEFET SÜRECİ BALTALIYOR ÇÖZÜM SUNMUYOR
Tahir bey; biz süreci hızlandırmak ve yeni tesisi yapmak istedik ama muhalefet partilerin süreci baltalamış olması, ardından pandemi süreci daha sonra ekonomik verilerin değişkenliği süreci uzattı diye bir bahane ortaya attı.
Asıl mesele buradan sonra başlıyor, biz üzerimize düşen ne varsa yapacağız, cezaevi yakınlarına yapacağımız yeni tesis için daha önce CHP ve İYİ Parti halkı gaza getirerek burada yapılacak tesise karşı çıktılar diyor.
Tahir bey şimdi; bir buçuk ya da iki ay sonra ÇED süreci başlayacak. CHP ve muhalefet partilerini tavrını vereceği sınavı o zaman göreceğiz diyor.
Alikahya’dan, İzaydaş gitsin demek kolay biz tamam buradan kaldıralım bize çözüm önerisi sunun dediğimizde çözüm ürettikleri bir şey de yok diyor.
Zamanın da cezaevi tarafına siyaseten karşı çıktılar, şimdi biz tüm çevresel raporları iddia edildiği gibi toprağa ya da suya hiçbir zehirli atığın karışma ihtimalinin olmadığı tüm süreçleri raporladık diyor Tahir bey !
MUHALEFET NASIL SINAV VERECEK GÖRECEĞİZ
Tahir bey; artık ateşten topu muhalefetin kucağına bırakmış durumda, iki dönem önce Fatma Kaplan Hürriyet’in seçim vaatlerinden biri de Alikahya halkının İzaydaş meselesinde yanında mücadele etme sözü vermiş olmasıydı.
Fatma Hanım’ın verdiği sözlerin ses kaydı ve görüntüleri halen mevcut. Fatma Hanım’ın yeni tesisle ilgili tavrını bekleyip göreceğiz.
Sadece Fatma Hanım’ın değil, tüm CHP örgütünün tavrı önemli hale gelmiş durumda. Muhalefette sadece CHP değil diğer partilerinde tavrı önemli hale geldi.
CHP’nin başını çektiği, mecliste gurubu olan Saadet Partisi, Gelecek Partisi ve Deva Partisi de Alikahya halkının yanında olup olmadığını gösterecek.
Dernek ziyaretlerinde, Özellikle milletvekilleri bu konuda net bölge halkının yanında olacağını söylemişti, Muhip Kanko, Özgür Yıldızlı, Nail Çiler ve her ne kadar İstanbul milletvekili olsa da Gelecek Partisi Milletvekili Doğan Demir de bu sınavı nasıl verecek bekleyip göreceğiz.
Tahir bey; her ne kadar muhalefetin tavrını sorguluyor olsa da iktidar milletvekillerinin de tavrını bekleyip göreceğiz. Tahir bey’e sırt mı dönecekler? Yoksa yanında mı duracaklar? Göreceğiz.
Zira daha önce sırtını dönenler ve sessiz kalanlar olmuş, sahip çıkmamıştı.