Caner Uzuner'in Köşe Yazısı
Bugün biraz duygusal olabilirim şimdiden kusuruma bakmayın. Beni ben yapan partimin Cumartesi günü yapılan il Başkanlığı seçiminde saçma sapan işler oldu kongrede.
Genel Başkan adayları konuşma yaptı eyvallah ya sonrası absürt ilgisiz konuşmalara sahne oldu. Konuşmacıların çoğu kendini kurultay delegeliğine seçilecek olanlara tanıtmak, şirin gözükmek için yapıldığı çok belliydi. Bu da salondakileri bunalıma soktu. Alkışlı protestolara rağmen kimse oralı olmadı. Yazık….
Halbu ki Cumartesi günü yapılan il seçiminde Bülent Sarı ve yeni yönetiminin neler yapacağını merakla dinlemeye gelen birçok delege bu durumdan rahatsız olup çekip gitti. 12 ilçe Başkanı birlikte mesai harcayacakları yeni il Başkanı ve yeni il yöneticilerini seçmek, ilçelerinden yönetime ve kurultay delegeliğine aday vermek için yoğun kulis yaptı. Bunlar yıllardır olan şeyler.
Ama bu sefer ilk kez bu kadar karmaşa yaşandı. Partililerin gözleri önünde İzmit ilçe listeden çekildi, akabinde başka ilçeler için aynı duyum alındı ne oluyoruz derken İzmit İlçe Başkanı ve yönetimi verdikleri dilekçeleri geri alırken bir yaygara daha koptu İzmit ilçe çekip gitti. Sonrasında 11 ilçe Başkanı Bülent Sarının arkasına dizilip kararı verdiler.
Tabi bunlar 14- 28 Mayıs seçimlerini hüsranla tamamlayan daha kendine gelememiş partililerin gözleri önünde olurken birçok delege oy vermeden çekip gitti. Kalan 353 delegenin 306’sı tercihini Bülent Sarı’dan yana kullandı.
Neydi mesele önceki dönem TBMM Başkanvekili Haydar Akar’ın listeye yazılmasına karşı çıkanlar vardı. Neydi mesela İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet’in kurultay delegesi olmasına razı gösterilmemişti. Aslında Fatma Hanım ve Haydar beyin listede olmasına kimsenin ses çıkarmaması lazım. Olması gereken saygıyı, vefayı böyle günlerde herkesin göstermesi lazım.
Kanımca Kent kamuoyu ve parti tabanı 30 Eylül Cumartesi gününü asla unutmayacak benden söylemesi.
Aslında CHP, Cumartesi günü yapılan seçimde bu delege sisteminin sonuna gelinmesi gerektiğinin işareti yaktı. Bence delege sistemi tamamen ortadan kalkmalı. Her üye gidip partinin il, ilçe Başkan ve yönetimlerini kendi belirlemeli hatta daha da ileri gideyim Belediye Başkanını, Milletvekilini ve Genel Başkanını üye belirlemeli. İşte o zaman bu tür kavgaların önüne geçmiş olurlar. Gerçekten her üye seçtiği insanın arkasında durur, sahip çıkar bu da CHP’nin büyümesine seçim kazanmasına vesile olur.
Cumartesi günü kongrede yaşananlar gelecek açısından umut vermedi. Yerel seçimlere uyum içinde gitmek varken kin ve nefret ile yapılan her hareket parti tabanının ve sokağın umutlarını tüketti.
CHPlilerin kendi içinde yaşadıkları geçmişten bugüne kadar süren kavgası yüzünden 70 küsür yıldır iktidar yüzü görmediklerinin ne zaman farkına varacaklarını merakla bekliyorum.
Parti içinde egemen olmanın kentte karşılığı var mı kardeşim. Hala neyin kavgasını yapıyorsunuz? Daha 14-28 Mayısın acısı tazeyken neden bu kadar sorumsuzca davranış sergiliyorsunuz. Siz şimdi halkın karşısına nasıl birlikte çıkacaksınız?
12 ilçe Başkanı ve il Başkanına tavsiyem şapkayı önünüze koyup bir araya gelin. Suçlu aramayın ama sebep olunan hasarın telafisi için yerel seçimlerinin bitimine kadar susun, kol kola girin. Eğer yerel seçimlerde başarısız olursanız parti tabanı sizi asla affetmez benden söylemesi. Geçmişte yaşanılan örneklere bakın anlarsınız..
Geçmişine, tarihine, değerlerine sahip çıkmayanların partide ne izleri, ne yüzleri kalır, adları hep kötü anılır NOKTA