Ahmet Gökmen'in köşe yazısı

Türkiye’de siyaset, uzun süredir algı operasyonlarıyla yönetiliyor. Kim algıyı daha güçlü kurarsa, doğru ya da yanlış fark etmeksizin, kamuoyunu yönlendirmeyi başarıyor. Bir dönem Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kemal Kılıçdaroğlu’nu sürekli olarak “ SSK’yı batıran adam” olarak tanımlıyordu. Bu söylem, halk arasında büyük bir etki yarattı ve birçok kişi bu iddiayı sorgulamadan benimsedi. Halbuki gerçekler bambaşkaydı.

Cumhurbaşkanı’nın bu söylemi kullandığı dönemde, SSK’nın toplam borcu 42 milyar TL’ydi. Ancak Kemal Kılıçdaroğlu’nun SSK Genel Müdürü olduğu dönemde, bu borç sadece 1 milyar TL’ydi. Muhalefet bu gerçeği defalarca dile getirmeye çalıştıysa da yapışan etiketin etkisini kırmak kolay olmadı. Hatta bugün bile bu yanlış algıya inanan geniş bir kitle mevcut.

Benzer bir algı operasyonu, bu kez belediyeler üzerinden yürütülüyor. Özellikle muhalefetin elindeki belediyelerin borçları gündeme getirilirken, iktidar belediyelerinin borçları görmezden geliniyor. Devlete olan SSK borçları nedeniyle CHP’li belediyelere hacizler uygulanıyor. Ancak aynı borç sorunuyla karşı karşıya olan AKP’li belediyeler söz konusu olduğunda, durum tamamen görmezden geliniyor.

Kocaeli de İlçe belediyeler Borç batağında

Geçtiğimiz günlerde Kocaeli’nin ilçe belediyelerinde yapılan meclis toplantıları, bu durumu açıkça ortaya koydu. Kartepe Belediyesi’nin SSK’ya ve Vergi Dairesi’ne toplam borcu 320 milyon TL’ye ulaşmış durumda. Bu borç, önceki dönemde CHP yönetimiyle değil, AKP yönetimiyle oluştu. Buna rağmen, borcu kapatmak için 26 adet taşınmazın devri onaylandı. Devredilen taşınmazlar arasında cami, sağlık ocağı ve emniyet müdürlüğüne ait yapılar da bulunuyor.

Benzer bir durum Çayırova ve Körfez belediyelerinde de yaşanıyor. Çayırova Belediyesi, SSK borcunu ödemek için Necmettin Erbakan Kültür Merkezi’nde bulunan 29 iş yerini ve 2 camiyi devretme kararı aldı. Körfez Belediyesi ise borçlarını kapatmak için kamu taşınmazlarını birer birer elden çıkarıyor.

Algı Operasyonu ve Çifte Standart

İktidar, muhalefet belediyelerinin borçlarını gündemde tutarak, kendi belediyelerinin borçlarını ve mali sorunlarını kamuoyundan gizliyor. Toplumun hassas değerleri üzerinden siyaset yaparak muhalefeti öcü gösterme çabası, iktidarın temel stratejilerinden biri hâline gelmiş durumda. 23 yıldır bu yöntemle halkın algısını yönlendiren iktidar, belediyeler üzerinden de aynı algı operasyonlarına devam ediyor.

Belediye mülkü olan camilerin SSK’ya devredilmesi gibi bir durum, iktidar belediyelerinde yaşandığında kimse bunu gündeme dahi getirmiyor. Ancak benzer bir durum muhalefet belediyelerinde yaşansa, bu olay büyük bir skandalmış gibi lanse ediliyor. Bu durum, siyasetin iki yüzlü ve çifte standartlı yaklaşımını net bir şekilde gözler önüne seriyor.

Sonuç hep aynı, algı operasyonlarıyla yola devam

Türkiye’de siyaset, gerçeklerin değil, algıların yönettiği bir arena hâline gelmiş durumda. Belediyelerin borçlarını kapatmak için kamu taşınmazlarının elden çıkarılması, yerel yönetimlerin mali disiplini ve halkın değerleri açısından büyük bir sorun teşkil ediyor. Ancak bu sorunu çözmek yerine, algı operasyonlarıyla üzerini örtmek, uzun vadede daha büyük krizlere yol açacaktır.

Halkın bu konuları sorgulaması ve gerçeklerin peşine düşmesi, hem siyasetin hem de yerel yönetimlerin daha şeffaf bir şekilde işlemesini sağlayacaktır.