Diyet yapmak, yeme alışkanlıklarını düzeltmek birçok insana psikolojik olarak yük gibi gelebiliyor. Hedefiniz ister 5 ister 50 kilo vermek olsun yeme alışkanlıklarının ve yaşam tarzının değiştirilmesi gerekebilir. Bu değişiklikler genelde 2-3 hafta sonra mevcut yaşam tarzıyla çatışmaya başlarsa diyete/sağlıklı beslenmeye devam etme isteği azalmaya başlar.
Genelde bu durumda akla gelen ilk seçenek bir süre aç kalarak kilo sorununu kısa sürede çözmek oluyor. Dengeli diyetler yapmak yerine aç kalarak kilo vermeye çalışırsak bir süre vücut ağırlığımızı azaltabiliriz. Ancak aç kalarak sağlıklı bir şekilde kilo vermemiz mümkün değildir. Uzun süreli açlıklarda beynimiz vücuda ‘kendini yavaşlat, ne zaman besin geleceği belli değil, gelen her şeyi depola’ sinyalini verir. Vücut kıtlık durumuna geçer. Bu süreçte aç kalarak giden kilo, yağ dokusundan değil kas dokusu ve sudan olur. Metabolizma yavaşlar. Vücut kilo verme konusunda direnç oluşturur.
Aç kalarak yaptığımız bu diyet sürdürülebilir olmadığı için bir süre sonra bu uygulamayı da bırakırız. Yavaşlayan metabolizma ile birlikte artan öğünler, artan kalori kilo artışı ile geri gelir.
Aç kalarak 5 kilo verdiyseniz 10 kilo geri alırsınız. Vücudu ve beyni kıtlık bilincine sokarak bu çıkmaza girmek yerine sürdürülebilir bir beslenme planı uygulamak daha doğrudur.
Popüler diyetler ya da aç kaldığınız diyetler yerine size özgü bir beslenme
şeklinin olması önemlidir. Yaşam tarzınıza, çalışma sisteminize,
hareketliliğinize, varsa hastalıklarınıza göre beslenmenizin oluşturulması
hem sağlıklı bir kilo aralığında kalmanıza yardımcı olur hem de vücut
dengenizi korur.